Galatasaray, evinde oynadığı maçta Beşiktaş’ı uzatma
dakikalarında attığı golle 3-2 mağlup etti. Bu sonuçla beraber en yakın
takipçisi Fenerbahçe ile puan farkını 9’a, Beşiktaş’la puan farkını ise 14’e
çıkarmış oldu. Bu bahsettiğim puan farkları, eğer ki bu yıl ligimize eklenen
play-off sistemi olmasaydı, Galatasaray’ın çok büyük ihtimalle şampiyon olarak
gösterilmesine yetecekti. Ancak yeni sisteme rağmen, bu puan farkları play-off’ta
Galatasaray’ın elini oldukça rahatlatacak gibi gözüküyor şimdilik.
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, maçta tamı tamına 5 gol
izlememize rağmen 2 takımın da gol pozisyonu sayısı oldukça azdı. Çoğunlukla
kıran kırana bir orta saha mücadelesi izletti bu iki takım bizlere. Galatasaray
2-1’i bulduğunda toplam şut/isabetli şut istatistiği olarak 2/2 idi. Beşiktaş’ın
daha çok şut çektiği göze batmasına rağmen, bunların birçoğu uzaktan çekilmiş
şutlar, yani tehlikeli bölgede yaratılmış gol pozisyonları değildi. Dolayısıyla
futbolda istatistik kazanmıyor.
Galatasaray bu maçta çok çok iyi mi oynadı diye soracak
olursak, bence bunun cevabı hayır. Ama bir özellik var ki Sarı-Kırmızılılarda, rakiplerine
karşı ciddi fark yaratıyor. O da Galatasaray’ın gerek taraftar gerek futbolcusu
kısaca tüm camia olarak coşkusu. Geçen sezon tarihinin en kötü sezonlarından
birini yaşamasına rağmen Galatasaray, bu sezon inanılmaz bir toparlanma
yaşadılar ve şampiyonluğa ciddi anlamda inanmış, camia olarak kenetlenmiş
durumdalar. Futbolcuların bu mental coşkusu da, söylemek için erken olsa da,
büyük ihtimalle şampiyonluğu getirecek gibi.
Beşiktaş’ın oyununa bakacak olursak, Beşiktaş’ın da iyi
oynadığını söyleyemeyiz. Zaten çoğu yazımda da belirttiğim gibi Manuel
Fernandes olmadan, Beşiktaş hücumları şekillenmekte çok zorluk çekiyor,
tesadüfi hücumlara veya tamamıyla kanat oyuncularının bireysel yeteneklerine
kalıyor. Bu önemli eksiğe ek olarak, Beşiktaş’ın 3 gün önce UEFA Avrupa Ligi
maçı yapmış olması (her ne kadar iyi mücadele etmiş olsa da oyuncular)
Galatasaray’ın bu coşkusuna karşılık verip maçı kazanabilecek kapasiteye bir
türlü ulaşamadı Siyah-Beyazlılar. Buna rağmen son dakikada Elmander’in attığı
golün hemen öncesinde Almeida benzer, hatta daha kolay pozisyonda golü atmış
olsaydı, bambaşka şeyler konuşuyor olacaktık. Bu durum da futbolun cilvesi ve
zevki olsa gerek…
Bu denli puan farkı açılmışken, play-off olmasına rağmen
Beşiktaş’ın şampiyonluk şansı oldukça zor gözükmekte. Bundan sonra hedefleri,
Avrupa’da devam edebildikleri yere kadar devam etmek, play-off’ta da en azından
2.lik mücadelesi vererek Şampiyonlar Ligi’ne katılmak olacaktır.
Maçın benim gözümde 2 adet kahramanı var. İlki, sakatlıktan
yeni dönüp çıktığı ilk maçta fileleri 2 kez havalandıran Elmander. Özellikle
ilk golündeki vuruş tekniği gerçekten muazzam, ikinci golünün önemini ise
anlatmama gerek yok sanırsam. Bir diğer maçın kahramanı ise bence kesinlikle
Selçuk İnan. 2 asist yapan Selçuk, Galatasaray hücumlarını çok iyi
yönlendiriyor. Orta sahasında bu tip yaratıcı ve Türk bir oyuncunun bulunması
Galatasaray adına büyük bir şans. Enteresan olan şey ise, bu 2 oyuncunun bir
ortak özelliğinin bulunması : 2’si de sene başında sözleşmesi biten,
bonservissiz gelen oyuncular. Galatasaray’a bonservis maliyeti olmayan bu 2
oyuncu, benim gözümde olası şampiyonluğun en büyük mimarı oldular şu ana kadar.
Bu da demek oluyor ki, illa ki milyon dolarlar harcamak gerekmiyormuş başarılı
transferler için. Bu sezon sonunda da sözleşmesi bitecek bir çok önemli oyuncu
bulunmakta Avrupa’nın çeşitli liglerinde oynayan. Kulüplerimizin bu tip
transferleri iyi değerlendirmesi gerekiyor.
Bu skorla Galatasaray şampiyonluk yolunda emin adımlarla
ilerlerken, Beşiktaş ise emin adımlarla o yoldan ters yöne sapmış durumda. Yine
de 2 takımın da bundan sonrası için zorlu fikstürleri bulunmakta, her an her
şey değişebilir.
Son olarak ise bu maçta kendi kalesine bir gol atan genç
Semih Kaya’dan bahsedelim. Bu tip şanssızlıklar her oyuncunun başına gelebilir,
hele ki genç oyuncular bu tip hataları sıkça yapabilirler. Bu hatalardan ders
alarak daha iyi birer oyuncu olacaklardır. Ama özellikle kendi kalesine attığı
golü geçiyorum, erken kart görme sorununu birkaç maçtır yaşamakta genç stoper,
bu durumu bir an önce düzeltmeli, aksi halde takımını 10 kişi bırakma riski
artacaktır ilerde.
olmamış beğenmedim !!!
YanıtlaSil