A Milli Futbol takımımızın üstünde kara bulutlar dolaşıyor !
Zaten evimizde oynadığımız son Romanya maçında mağlup olmamız sonucunda ilk 3
maçta grupta yalnızca 3 puan toplayarak son yılların en kötü başlangıcını yapan
Türkiye’nin başı, şimdi de birçok sakat oyuncu ile belada. Romanya maçı
öncesinde Hakan Balta, Selçuk İnan ve Burak Yılmaz’ın sakatlıklarına, önce
Romanya maçında arka adalesinde yırtık tespit edilen Mehmet Topal, son olarak
ise Gökhan Gönül’ün sakatlıkları eklendi.
Gelelim bu sakatlıkların takımımızı nasıl etkileyebileceği
sorusuna. Ben açıkçası Selçuk İnan’ın zaten mevcut formuyla ve Abdullah
Avcı’nın tercihine göre ilk 11’de başlayacağını düşünmediğim için bu sakatlığın
Ay-Yıldızlı ekibimizi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Ancak diğer sakatlar
sıkıntı yaratmakta. Zaten elimizdeki forvet sayısı azken, geçen sezonun açık
ara gol kralı Burak Yılmaz’ın olmayışı takımı olumsuz etkiliyor. Alternatifi
Umut Bulut’un da sezon başındaki müthiş formundan uzaklaştığını belirtelim.
Mehmet Topal’ın sakatlığı ise orta sahanın “defansif”
kısmında sıkıntı yaratsa da bu konuda çok karamsar değilim. Romanya
mağlubiyetinden sonra her ne kadar deplasman olsa da Macaristan maçından
galibiyetle ayrılmamız farz oldu artık. Romanya maçında üretkenlik konusunda da
yerlerde süründüğümüzü düşünürsek, orta sahada Topal’ın yokluğunda Nuri
Şahin – Emre Belözoğlu – Emre Çolak gibi bir üçlü kurup defansif açıdan sıkıntı
yaratma ihtimali olsa da hücumda daha üretken bir takım oluşturulabilir.
Asıl sıkıntı ise sağ bekte. Gökhan Gönül nasıl bir “Müzmin
Şanssız”dır ki, ne zaman form tutsa, yükselişe geçse hemen ardından bir
sakatlık yaşıyor. Fenerbahçe’nin M’Gladbach ve Beşiktaş maçlarında olağanüstü
bir oyun sergileyen, bizlere tam “aha Gökhan sonunda koptu gidiyor”
dedirtmişken yine bir sakatlıkla karşı karşıya bu bahtsız insan. Milli Takımda
Gökhan’ın sağ bek alternatifi ise sanırım Hamit Altıntop (bekte) olacaktır.
O kadar konuşuyoruz, içerde Romanya banko, kadro konusunda
tartışmamıza bile gerek yok diye, fakat her seferinde hüsrana uğruyoruz. Bu iş
artık teknik direktörün oyuncu tercihleri, oyuncuların performansı dışında bir
şey bence, futbol kültürüyle alakalı. “Biz gelişiyoruz, gümbür gümbür
geliyoruz, dünya futbolunda yerimiz olacak” dediğimiz Milli Takımımıza, her
rakip puan kazanmak için geliyor ve başarılı oluyorlar çoğunda. Bir türlü belli
bir oyun karakterimizi, oyun disiplinini oturtamıyoruz, haldır huldur
oynamaktayız şu futbolu. Neyse, dileğimiz, bari Macaristan deplasmanından 3 puanla
dönelim ki henüz eleme grubunun başlarında havlu atmayalım…
Not: Arda Turan da ağrıları sebebiyle son antrenmana
katılmamış, durumu henüz netlik kazanmamış. Aman, aman diyeyim bari Arda Turan
oynayabilsin Macaristan karşısında, onca eksik varken…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder