14 Ekim 2012 Pazar

Sakatlanmayalardı İyiydi...


A Milli Futbol takımımızın üstünde kara bulutlar dolaşıyor ! Zaten evimizde oynadığımız son Romanya maçında mağlup olmamız sonucunda ilk 3 maçta grupta yalnızca 3 puan toplayarak son yılların en kötü başlangıcını yapan Türkiye’nin başı, şimdi de birçok sakat oyuncu ile belada. Romanya maçı öncesinde Hakan Balta, Selçuk İnan ve Burak Yılmaz’ın sakatlıklarına, önce Romanya maçında arka adalesinde yırtık tespit edilen Mehmet Topal, son olarak ise Gökhan Gönül’ün sakatlıkları eklendi.

Gelelim bu sakatlıkların takımımızı nasıl etkileyebileceği sorusuna. Ben açıkçası Selçuk İnan’ın zaten mevcut formuyla ve Abdullah Avcı’nın tercihine göre ilk 11’de başlayacağını düşünmediğim için bu sakatlığın Ay-Yıldızlı ekibimizi olumsuz etkileyeceğini düşünmüyorum. Ancak diğer sakatlar sıkıntı yaratmakta. Zaten elimizdeki forvet sayısı azken, geçen sezonun açık ara gol kralı Burak Yılmaz’ın olmayışı takımı olumsuz etkiliyor. Alternatifi Umut Bulut’un da sezon başındaki müthiş formundan uzaklaştığını belirtelim.

Mehmet Topal’ın sakatlığı ise orta sahanın “defansif” kısmında sıkıntı yaratsa da bu konuda çok karamsar değilim. Romanya mağlubiyetinden sonra her ne kadar deplasman olsa da Macaristan maçından galibiyetle ayrılmamız farz oldu artık. Romanya maçında üretkenlik konusunda da yerlerde süründüğümüzü düşünürsek, orta sahada Topal’ın yokluğunda Nuri Şahin – Emre Belözoğlu – Emre Çolak gibi bir üçlü kurup defansif açıdan sıkıntı yaratma ihtimali olsa da hücumda daha üretken bir takım oluşturulabilir.

Asıl sıkıntı ise sağ bekte. Gökhan Gönül nasıl bir “Müzmin Şanssız”dır ki, ne zaman form tutsa, yükselişe geçse hemen ardından bir sakatlık yaşıyor. Fenerbahçe’nin M’Gladbach ve Beşiktaş maçlarında olağanüstü bir oyun sergileyen, bizlere tam “aha Gökhan sonunda koptu gidiyor” dedirtmişken yine bir sakatlıkla karşı karşıya bu bahtsız insan. Milli Takımda Gökhan’ın sağ bek alternatifi ise sanırım Hamit Altıntop (bekte) olacaktır.


O kadar konuşuyoruz, içerde Romanya banko, kadro konusunda tartışmamıza bile gerek yok diye, fakat her seferinde hüsrana uğruyoruz. Bu iş artık teknik direktörün oyuncu tercihleri, oyuncuların performansı dışında bir şey bence, futbol kültürüyle alakalı. “Biz gelişiyoruz, gümbür gümbür geliyoruz, dünya futbolunda yerimiz olacak” dediğimiz Milli Takımımıza, her rakip puan kazanmak için geliyor ve başarılı oluyorlar çoğunda. Bir türlü belli bir oyun karakterimizi, oyun disiplinini oturtamıyoruz, haldır huldur oynamaktayız şu futbolu. Neyse, dileğimiz, bari Macaristan deplasmanından 3 puanla dönelim ki henüz eleme grubunun başlarında havlu atmayalım…

Not: Arda Turan da ağrıları sebebiyle son antrenmana katılmamış, durumu henüz netlik kazanmamış. Aman, aman diyeyim bari Arda Turan oynayabilsin Macaristan karşısında, onca eksik varken…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder