19 Aralık 2012 Çarşamba

Az Laf Çok İş, Burak Yılmaz Avrupa'nın Zirvesinde


Bir büyük kulüpte başarısız olduktan sonra bir diğerinde tutunup başarılı olan oyuncuların düşmanları çok olur. Hele ki, Türkiye'nin dört büyük kulübünün hepsini turlayıp en sonunda yerini bulmuş bir oyuncunun. Düşmanı da çok olur, çekemeyeni de... 

Sene başında Burak Yılmaz transferi için "nokta atış" derken, Trabzon civarlarında kendisinin maketleri asılıp yakılıyordu. Burak o dönemden bu yana "Trabzonspor" kelimesini ne zaman ağzına alsa saygıda kusur etmedi. Lakin öfke kendisine olan öfke dinmedi. Yine dedik ki, öfkenin hedefi Burak değil, Burak'ı takımda tutamayan Trabzonspor yönetimi olmalı. Ne emek hırsızlığı kaldı, ne şerefsizliği...

Şimdi Fatih Terim'in yol göstericiliği ile daha da farklı bir boyuta yükselen Burak Yılmaz'ı izliyoruz. UEFA tarafından Şampiyonlar Ligi'nde grup aşamasının en değerli oyuncusu seçilen Burak Yılmaz'ı izliyoruz. Demek ki, bazı şeyler hariçten gazel okumak ile olmuyor. Demek ki, az konuşup çok iş yapmak gerekiyor.

Burak'ın yükselişi Trabzonspor'da Şenol Güneş ile çalışma şansı yakalamasıyla başladı. Kafasını futbola verdiğinde neler yapabileceğini orada gösterdi. Fatih Terim'in hocalığında şu dönemde hem futbolunu geliştiriyor hem de futbola bakış açısını. Burak'ın geçen senelerdeki kadar kendini atmaya yönelik oynadığını söyleyebilir misiniz? Veya topu ayağına beklediğini ve mücadele etmediğini? Kafa atmayı bilmiyor dediğimiz Burak'ın Şampiyonlar Ligi'nde kafayla attığı kaç tane gol var? Bunlar hep gelişim, bunlar hep evrim. Bunlar hep...

UEFA'nın bu onuru Burak'a bahşetmesinin altında "takımını taşımak" yatıyor. Galatasaray Şampiyonlar Ligi'nde yedi gole imza atarken, bunların altı tanesinde onun adı yazıyor. NBA'de de bu böyledir, MVP seçimleri oyuncunun takımını nereye taşıdığı kıstasıyla yapılır. Şu da bir gerçek ki, Burak Yılmaz Avrupa'da Galatasaray'ı sırtladı ve ikinci tura çıkarttı.

Sevilir, sevilmez ama bir oyuncunun hakkını yememek lazım. Burak şu an Türkiye'nin en iyi santrforu ve Avrupa'da da göz önünde olan bir oyuncu. Bu adamın futbolunu değişik şekillerde aşağılamaya kalkmak sadece kendini kandırmak ve pişmanlıktır.

1 yorum:

  1. Galatasaray'lıyım. pek sevmem Buak'ı, çok da küfür ederim. fakat yazı güzel, aslında haklısın :)

    YanıtlaSil