"2014 Dünya Kupasında Grup incelemelerine devam ediyoruz. Bugün sırada B Grubu var. Hollanda, İspanya, Şili ve Avustralya'nın olduğu grubu, Hollanda birinci, Şili ikinci sırada tamamladı. Son Avrupa ve Dünya Şampiyonu İspanya ise ilk turda veda ederek sürprize imza attı. "
Hollanda;
Grubun ilk maçında İspanya ve Hollanda karşı karşıya gelmişti. Maçtan Hollanda 5-1'lik galibiyetle ayrıldığında içimden " oh çok şükür İspanya'ya atılması gereken tokadı birisi attı sonunda " demiştim. Hollanda'nın her golünde, sanki anne tarafından Amsterdam'lıymışım gibi sevinmem bu sebeptendi. Tabii Hollanda'yı bir futbol ekolü ve ülkesi olarak seviyorum, Sneijder reyis de orada hem. 1 hafta da olsa Amsterdam'a gitmişliğim de var. Hatta gezilecek tonla yer varken tabii ki Amsterdam Arena'ya koca bir günümü ayırmıştım. Şampiyon olmalarını çok isterim. Artık kırsınlar şu şanssızlıklarını be abi !
Portakallar ikinci maçta Avustralya'ya karşı oldukça zorlandı. İki takımında yediği gollere anında karşılıklı yanıt vermesi maçtaki heyecanı arttırdı. Robben ve Van Persie İspanya maçında kaldıkları yerden devam ettiler. Ama oyunları akıcılığını kaybetmişti bana göre. Veya Kangurular olağanüstü çaba gösteriyordu. ama yetenekli ayaklar fark yaratan adamlar oluyor. Martins Indi sakatlandıktan sonra oyuna giren Memphis Depay ile tekrar 4'lü savunmaya geçti Hollandalılar. Savunma hatlarında bunu yapmak zorundalar. Pekte Dünya Kupası tecrübesi olan bir savunma hattı değil Van Gaal'in elindeki. Ama iyi iş yaptılar. Memphis'in uzak mesafeden golüyle gruptan çıkmayı garantilediler. Çünkü diğer tarafta da Şili İspanya'nın eve dönüş biletini kesmişti. Son Şili maçında da, az önce bahsettiğim oyun akıcılığını tamamen kaybettiler. Grup Liderliği için savunmanın yetiyor oluşundan mı yoksa hakikaten Şili takımının savunması yüzünden mi emin olamıyorum. Van Gaal, beraberlikte bile nasıl olsa grup lideriyiz diye düşünüp, takımına kompakt savunma yapmayı maç içinde öğrenebilmesi için böyle bir şey yapmış olabilir. Eğer böyle değilse iş biraz daha düşündürücü. Çünkü ileri uçta Van Persie yerine Lens oynadığı zaman ne pas alışverişi ne top tutabilme hiç birini beceremedi Hollanda. ( Van Persie sarı kart cezalısıydı ) Ama ne oldu bir duran top öncesi Sneijder'i oyundan aldı Van Gaal. Sneijder Hollanda'da neredeyse bütün duran topları kullanan oyuncu. Rakip takımlar bu yüzden duran top savunmasında adam markajı vermiyorlar Wesley'e. Onun yerine giren Fer, bu durumdan faydalanmayı bildi. Ceza sahasına gelen ortada Fer hariç herkes markaj altındaydı. Ama o çıktı vurdu kafayı grup liderliğinin kapısını ardına kadar açmış oldu. Robben ise ikinci yarının neredeyse tamamını istediği topları alamayarak ve santrfor mevkii'nde oynayarak geçirmiş olsa da 90+'da ki deparı ve Memphis'e attığı gol görülmeye değerdi.
Hollanda ikinci turda Meksika ile eşleşti. Hollanda'nın bana göre bir tık önde olduğunu dünkü yazımda belirtmiştim. Birincisi daha kaliteli ayaklara sahip hücum oyuncuları. İkincisi ise Van Gaal. Hem 5'li hem 4'lü oynayabilen savunmaları ile Meksika'yı şaşırtabilirler. Zira son Maçta 5'li savunmada kanat beki olarak oynadı. Gayette iyi oynadı bana kalırsa. Zayıf yanlarından biri 2-3 kazandıkları Avustralya maçında yedikleri ikinci golde görebilirsiniz. Savunmaları böyle bir arena için tecrübesiz sayılabilir fakat şu ana kadar gayet iyi iş çıkardılar.
Şili;
Jorge Sampaoli'nin takımı Şili, ilk maçında ilk 20 dk harika top oynayıp " acaba ? " dedirtti bana. Rakip Avustralya'ydı belki. Şili'de bu ortamı solumuş daha çok oyuncu vardı. Zaten hızlı başladılar golleri buldular. Sonra benim de küçümsediğim o Avustralya kaybedecek bir şeyi olmadığından başladı topunu oynamaya. Bir çok pozisyona girdiler. 1.80-1.90 boyu olan nice topçu Cahill gibi kafa vuramıyor olması ne kadar acı. Adam bu boyla bu konuda " Master Degree " seviyesinde. Onu izlemek ayrı bir keyifti bu arada. Bu arada Hollanda'ya attığı o voleden hiç bahsetmiyorum. Daha kafa vuramıyorsunuz topa, bir de gelişine zayıf ayakla uzak köşeye vole vuracaksınız. Give me a break !
Şili'yi yazayım dedim, socceroos'ları yazmaya başlamışım. Neyse onların da hakkını satır aralarında verdim diye düşünüyorum şu an. Fark ettiyseniz İspanya'dan bahsetmiyorum. İnsan kendinden utanır. Son maçta Avustralyayı 3-0 yenerken üçüncü golde Mata altıpastan, kalecinin beşliğinden gol atıyor, Torres gol olduğunu göre göre Mata'ya kızıyor niye pas vermedin diye. Peh. Geçicen o işleri.
Alexis Sanchez, Vidal ( sakatlığın etkilerinden tam kurtulamadığı her halinden her istatistikten belli oluyor ), Vargas, Valdivia, Bravo, Aranguiz, Gutierrez ( bu çocuğu sık sık duyacaksınız ileride ) gibi önemli oyuncuları olsa da ikinci turda Brezilya ile eşleştiler. keyifli bir mücadele olacağı kesin ama Brezilya net favori gibi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder