Fenerbahçe, çok değil birkaç gün önce şampiyonluk maçında
evinde Galatasaray ile berabere kalarak son maçta şampiyonluğu kaybetmişti
hatırlayacağınız üzere. Bunun şokunu atma fırsatı bulamadan, yalnızca 4 gün
sonra çıkacağı kupa finalinde Bursaspor’a karşı zorlanması bekleniyordu
Fenerbahçe’nin. Hele ki Fenerbahçe’li futbolcuların üzerinde oluşan o
“yıllardır kupayı alamamanın her yıl arttırdığı baskı”, işi daha zor kılacak
diye düşünülmekteydi.
Tüm bu tahminleri yapanlar ise dün ters köşeye yattılar.
Fenerbahçeli oyuncular, üzerlerindeki o şoku ve baskıyı çok iyi atıp belki de
sezonun en istekli oyunlarından birini oynayarak, Bursaspor’u final maçında 4-0
gibi çok net bir skorla geçerek kupaya uzanmış oldular. Fenerbahçe’nin
kazandığı bu kupa, 50. Türkiye Kupası’ydı. Fenerbahçe de bu kupayı tamı tamına
29 yıl sonra ilk kez kazanmış oldu, eh daha fazla bunun önemini belirtecek bir
şeyler yazmama gerek yoktur herhalde.
Fenerbahçe iyiydi, hırslıydı, inanmıştı, etkili futbol
oynuyordu, hepsine evet. Ancak maçın bu denli Fenerbahçe açısından rahat
geçmesi, Bursaspor’a tek bir pozisyon dahi vermemeleri ve skorun bu denli
farklı olmasının başlıca bir sebebi olduğunu düşünüyorum : Caner Erkin’in maçın
hemen başlarında gelen golü. Bu gol Fenerbahçe’yi maça 1-0 önde başlattı adeta
ve Ertuğrul Sağlam’ın da dün söylediği gibi, Bursaspor’un bütün dengesini
bozarak rüzgarın Fenerbahçe’nin arkasından esmesine yardımcı oldu. Bu gol
sonrası Bursaspor, geliştirdiği 1-2 cılız atak haricinde maç boyunca
toparlanamadı ve kalesinde sayısız pozisyon, nihayetinde de 4 gol görmüş oldu.
Olaya Fenerbahçe açısından baktık, etkililerdi dedik, evet
Caner’in maçın başındaki golü de büyük avantaj oldu dedik, eyvallah. Ancak hiç
kimse bu kadar kötü bir Bursaspor beklemiyordu sahada. Sonuçta, Türkiye Kupası
finalisti olmuş takım… Bırakın pozisyon üretmeyi, Fenerbahçe’nin ataklarına en
ufak bir direnç bile gösteremedi dün Yeşil-Beyazlı ekip. Peki neden ? Bana
kalırsa, Bursaspor’un finale yükselerek zaten UEFA’ya gitmeyi garantilemesi
(kurallara göre diğer finalist eğer Avrupa kupalarına gitmeyi garantilemişse,
kupayı alamasanız dahi Avrupa’ya gitmeye hak kazanıyorsunuz), Süper Final
Avrupa Grubu’nda hedeflediği seviye olan 5.lik ile ligi bitirmeleri, bence
oyuncuların “Kupayı almalıyız!” düşüncesini ciddi anlamda baltalamış. Mental
anlamda sezonu bu maç öncesi bitirmiş Bursaspor, dün çok net bunu gördük.
Maçın kahramanı ise, şüphesiz ki Alex de Souza. Zaten onun
ne denli bir istatistik rekortmeni olduğunu yıllardır biliyoruz. Bu maçtaki
istatistiği ise 1 gol 3 asist. Tek kelime söyleyebilirim : Olağanüstü !
Sonuç olarak, Fenerbahçe’yi tebrik ediyoruz, 30 yaş altı
taraftarları kupayı ilk defa görüyorlar. Bu tarz geyikler sanırım bir süre daha
devam edecek. Neyse şaka bir yana, belirtmek istediğim özel bir şey, dünkü
maçta görülen Fair-play örnekleridir. Çok ufak maç içi gerilimler dışında en
ufak bir olay yaşanmadı, oyuncular maç sonunda birbirlerine sarılarak tebrik
ettiler birbirlerini. Taraftarlar 2 takım futbolcularını da alkışladılar. Tüm
kalbimle söylüyorum, özledim böyle görüntüleri görmeyi, futbolun
güzelliklerini… Bütün sezon maç içi olaylar, çirkin görüntüler futbolun önüne
geçmişti, en azından son maçı iyi bitirdik..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder