Transferde Büyük Fırsat: Bonservisi Elinde Olan Oyuncular

Takımlarımızın ekonomik durumları hepimizin malumu. Galatasaray karanlık ve derin bir kuyunun dibinden bu sene yaptığı atılımlarla çıktı, Beşiktaş o kuyunun dibine iki kürek daha attı ve Fenerbahçe "malum" sürecin sonucunda milyonlarca eurodan oldu. Bu tarz durumlarda transfer dönemleri daha da kritik bir hal alıyor. Çünkü param yok diye transferde cimri davranırsanız, batarsınız. Bir an önce düzeleyim diye kalan üç kuruş paranızı har vurup harman savurursanız da, batarsınız. Yani nokta atışı hamleler yaparak, efektif oyuncuları seçmek zorundasınız. Bu noktada da Avrupa'da kontratı biten kaliteli oyuncular, büyük bir fırsat kapısı olarak karşımıza çıkıyor. Şampiyonlar Ligi'nde, Avrupa Ligi'nde final oynayan oyuncuları iki hafta sonra bonservisi elinde olarak, kulüp ararken bulabiliyorsunuz. Ziyadesiyle burun kıvırılamayacak bir fırsat bu. "O kadar iyi olsalardı, zaten kulüpleri bırakmazdı." bu mantık işte bizim kulüplerimizi yerin dibine sokacak olan mantıktır. Bu mantık işte Stancu'ya 5 milyon, Tabata'ya 8 milyon ve Mehmet Topuz'a 10 milyon euro verdirten mantıktır. Yani standart bir Türk futbolsever olarak kontratı bitmiş futbolcuları, kulüplerimize layık görmemeyi bırakıp, doğru ve akılcı yatırımlar yapmamız lazım. (Bknz: Selçuk İnan, Elmander..)Aslında bu oyuncularla ilgili çalışmalara 3-4 ay öncesinden başlamak gerekiyor. Ancak Türkiye'de bu kadar anti-sistematik transfer yöntemleri varken bu girişimlere o zamanlardan başlanıldığını sanmıyorum. Yine de kontratı biten oyuncular havuzu hala çok ciddi potansiyel vaat ediyor. Bu havuzdan öne çıkan oyuncuları inceleyelim..

1) Dimitar Berbatov (31) - Manchester United

Şüphesiz ki çok kaliteli bir forvet. Beşiktaş'ın maddi olarak küçüleceği bir dönemde yöneleceği bir alternatif olarak görünmese de özellikle Galatasaray için üzerinde durulabilecek bir isim. Elmander ile Berbatov'dan kurulacak bir forvet hattı, muazzam bir boy avantajına sahip olmakla beraber; bu sene zaman zaman yaşanılan bitiricilik sorununa da çare olabilir. 

2) Cristian Chivu (31) - İnter

Berbatov ile aynı yaşta olmalarına rağmen biraz daha temkinli yaklaşılması gereken bir transfer olarak görüyorum. Bunun da nedeni malum diz sakatlığı. Zaman zaman ciddi rahatsızlıklara sebebiyet verip, uzun sürelik ayrılıklar yaşayabiliyor, Romen oyuncu. Bunun yanında teknik olarak kesinlikle hangi takımımıza katılırsa katılsın, büyük katkı verir. Hem stoper olarak, hem de sol bek olarak oynayabilmesi önemli bir avantaj. Galatasaray'ın çok ciddi temasları olduğunu biliyoruz ama transfer gerçekleşir mi? O belli değil.

3) Jose Bosingwa (29) - Chelsea

Eğer maaş konusunda makul bir düzeyde anlaşma sağlanırsa, özellikle Beşiktaş için değerlendirilecek bir oyuncu olarak görüyorum. Yabancı oyuncuların bir çoğuyla yolların ayrılacağını biliyoruz, ancak Hilbert'in durumu net değil. Eğer ki Hilbert ile yollar ayrılırsa, Bosingwa iyi bir tercih olabilir. Öte yandan Bosingwa'nın Beşiktaş'ın teklif edebileceği miktarlara pek yanaşmayacağını düşündüğümden, transferi pek olası görmüyorum.

4) Mathieu Flamini (28) - AC Milan

İşte dikkatli olunması gereken bir başka aday daha. Bu sene yaşadığı sakatlık problemleri nedeniyle sadece iki lig maçında forma giymiş bir isim. Milan'dan yıllık aldığı ücret ise şok edici: 4.5m euro. Bu miktar Fransız oyuncuyu Milan'ın İbrahimovic'den sonraki en pahalı oyuncusu yapıyor. Tabi ki, bu sefer imzalayacağı kontrat bu düzeyde olmayacak. Anlaşılabilecek fiyat, bizim takımlarımız için Flamini konusunda baş etken bana göre. Makul düzeylerde yapılacak bir kontrat, Flamini'yi güzel bir ilk 11 / rotasyon oyuncusu yapabilir.

5) Junior Hoilett (21) - Blackburn Rovers

Tam anlamıyla bir fırsat transferi. Küme düşen Blackburn Rovers'ın parlayan tek ismi belki de. Sol açık oynayan Kanadalı oyuncunun yaşı da çok genç ve tam yatırım yapılacak yaşta. Şu dönemde yapılacak bir kontratta oyuncunun yıllık talep edeceği ücret de çok yüksek olmayacaktır. Türkiye'deki her takımın bence ilgilenmesi ve imzayı koparmak için efor sarf etmesi gereken bir isim. Hoilett "pire gibi" diye tabir ettiğimiz kanat oyuncularından, top ayağına yapışıyor ve topla beraber çok rahat bir şekilde hızlanabiliyor. Gelişime açık.

6) Tranquillo Barnetta (27) - Bayer Leverkusen

Flamini'nin ardından aynı sıkıntıyla bu sezonu geçirmiş bir isim karşımıza çıkıyor, İsviçreli Barnetta. Her ne kadar sakatlıklarla boğuşmuş olsa da, ortasahanın solu için güzel bir katkı vaat ediyor. Kariyerinin düşüşe geçtiği doğru, ancak kendine uygun, güzel bir sistemde tekrardan yükselişe geçecek yaşa ve potansiyele sahip.

7) Davide Astori (25) - Cagliari

25 yaşında, 1.88 boyunda İtalyan stoper. Çok fazla adı duyulmamış bir isim olsa da, İtalya Milli Takımına seçilmesiyle beraber, artık adına daha fazla aşina olacağımız bir isim. Maliyetinin de çok büyük boyutlara ulaşacağını sanmıyorum. Stoper ihtiyacı çeken takımlarımız için düşünülmesi ve nabız yoklanılması gereken bir delikanlı.

8) Didier Drogba (34) Chelsea

Ve tabi ki, Didier Drogba. O'nu bu listeye eklemeden bitirmek olmazdı. Ne yazık ki, çok büyük ihtimalle onu ligimizde izleme fırsatımız olmayacak. Zira kendisi Çin'de oynamayı düşünüyor şu günlerde. "Yapma etme Drogba" desek de, dinlemez zaten bizi. Haydi bakalım kısmet.

Bu isimlerden başkaları da var elbette ama benim öne çıkarmak istediğim ilk parti bu yedi + bir kişiden oluşuyor. Dört büyüklerin hepsi için güzel olasılıklar mevcut. Sadece dört büyükler için de değil, bu saydığım öne çıkan oyuncuların dışında diğer takımlarımız için de çok ciddi fırsatlar bulunuyor. Örneğin ben İstanbul Büyükşehir Belediye'nin veya Bursaspor'un yerinde olsam yarın Markus Rosenberg'e "gelmek ister misin?" sorusunu sorarım. İsveç disiplininin başarılı örnekleri ortada. Diğerlerini görüp değerlendirmek ise yöneticilerin işi.