14 Mayıs 2012 Pazartesi

Florya’nın mezunları: Emre Çolak ve Semih Kaya




Geçen yıllar içerisinde birçok genç oyuncuya “geleceğin yıldızı” sıfatı layık görüldü. Aydın Yılmaz, Sabri Sarıoğlu, Cafercan Aksu.. Örnekler çoğaltılabilir.. Çeşitli nedenlerle bu oyuncuların bir kısmı beklentilerin çok altında oyunculara dönüştüler, bir kısmının ise kariyeri neredeyse başlamadan çöküşe geçti. Bunun en önemli sebeplerinden biri, teknik direktörlerin ve alt yapı sorumlularının bu genç çocuklar için yeterince emek sarf etmemesiydi. İşte Fatih Terim’in yuvasına dönmesi, Galatasaray taraftarı için yeni bir umut ışığının yanmasına sebep oldu.

Bu umut ışığının sebepsiz olmadığını arkamızda bıraktığımız sezonun ardından daha net bir şekilde görebiliyoruz. Genç oyuncularda yaşanmakta olan bu devrimin ilk temsilcileri de Emre Çolak ve Semih Kaya oldu. Emre son 2-3 yıldır A takımla birlikte çalışıyor olmasına rağmen, arpa boyu yol kat edememesiyle taraftarı hayal kırıklığına uğratırken, Semih Kaya Uefa maçında yerine Harry Kewell’ın stoper oynamasıyla adını hatırlatıyordu. Ancak şuanda geldiğimiz noktada, bu iki delikanlı şampiyon bir takımın ilk 11 oyuncuları sıfatını taşıyorlar.

İlk olarak Semih Kaya diyelim. Bana kalırsa sezonun en büyük hikayelerinden biri. Servet Çetin ve Gökhan Zan gibi milli takım oyuncularının olduğu ve Hakan Balta ve Ceyhun Gülselam’ın bile stoper alternatifi olarak değerlendirildiği bir havuzda, zamanla kendisini kanıtlayarak Tomas Ujfalusi’nin yanındaki yerine kuruldu. Gösterdiği performans ve genç yaşında sahip olduğu soğukkanlılık ile objektif olan herkesin beğenisini kazandı genç oyuncu. En büyük avantajı da yanında oynadığı tecrübe abidesinin yol göstericiliği oldu kesinlikle. Eksikleri yok mu? Tabi ki var. Ancak bu yönlerini geliştireceğine hiçbir şüphem yok, bu genç yüreğin. Fatih Terim’in sayesinde hem Galatasaray hem Türk milli takımı çok değerli bir savunmacıya kavuştu. Çalışmayı bırakma aslan.

Ve Emre Çolak. Ne yalan söyleyeyim, bir türlü beklenilen gelişmeyi kaydetmemesiyle beraber umudum kırılmaya başlamıştı. Fiziksel olarak çok zayıf kaldığı ve bu şekilde devam ederse bir yere varamayacağı aşikardı. Ancak Amerika’dan ithal kondisyoner Scott Piri’nin faydasını en çok gören oyuncu oldu bana göre. Ayağını yere daha sağlam basmasıyla beraber, oyundaki etkinliği de artmaya başladı. Kanatta oynamasına rağmen orta saha verdiği destek ile Fatih Terim’in gözüne girdi. Önümüzdeki sene muhtemelen onun bölgesine bir oyuncu transfer edilecek, ki bu da Emre için yeni bir mücadelenin başlayacağı anlamına geliyor. Florya’nın kendisine sunduğu bir ürün olarak Fatih Terim’in gözünde çok büyük bir kredisi ve kariyerine ışık tutmak için çok değerli bir fırsatı var Emre’nin. Artık Şampiyonlar Ligi’nde Avrupa’nın gözü önüne çıkacak. Haydi bakalım Emre, yükselerek yoluna devam..

2 yorum:

  1. ben aydından hala umutluyum ender bulunan bir oyun tarzı olduğunu düşünüyorum.(mental sorunlarını aşarsa yıldız bile olur 28 yaşından sonra bile gelişme kaydeden oyuncular gördük aydın için hiç geç değil)

    YanıtlaSil
  2. Aydın'ın da bu sene kat ettiği yol büyük. Ben de Aydın'dan bir şey olmaz diyemiyorum artık. Ancak Aydın'ın çok önemli bir oyuncu olabileceğine de inanmıyorum, rotasyonda kullanılıp, kenardan gelerek iş yapan bir kanat olarak kadroda kalacaktır bence.

    YanıtlaSil