20 Nisan 2013 Cumartesi

Ares ile Ikaros Arasında Bir Adam: Didier Drogba



28 Ocak 2013. Günlerden Pazartesi. Ara transfer döneminin bitmesine iki elin parmaklarından az gün kalmış. Henüz 6 gün önce dünyaca ünlü bir isim, Hollanda'nın son dönemde yetiştirdiği bir numaralı oyun kurucu, Galatasaray'a maceralı bir transfer sürecine son noktayı koyan imzayı atmış. Ülkede yer yerinden oynuyor tabi ki, Sneijder transferinin etkisi geçmemiş. Galatasaraylıların keyfi yerinde. Nasıl olmasın? Daha iki sene önce takımın orta saha hattını oluşturan o meşhur üçlüden biri futbolu bıraktı, diğeri sakat olsa da kadro dışından hallice bir şekilde Karadeniz semalarını izliyor, sonuncusu ve büyük çoğunluk tarafından Juan Pablo Pino'ya ettiği küfürle hatırlanacak olan adam Elazığspor formasıyla kümede kalma savaşı veriyor. Aşağı yukarı iki sene geçmiş ve transfer edilen isim Wesley Sneijder. Tamamdı çoğu kişi için, tatmin olunmuştu. 

Ama gündemde esasen Mısır'daki şiddet olaylarının olduğu o pazartesi günü çok acayip bir şey oldu. İnternet ve sosyal medya karışmıştı. Didier Drogba Galatasaray'da diyordu son dakikalar. Dünya futbolunda "uzun oyuncular kazma olur" gibi bir anlayışı yerle bir eden, futbolda fiziksel güç deyince akıllara gelen ilk isimdi Drogba. İmzasıyla beraber onu anlatan hikayeler her yerde yer almaya başladı. Adam sadece bir futbolcu değildi. Ülkesindeki iç savaşı sona erdirmeyi kendisine görev bilmiş, doğduğu yere hastaneler, okullar yaptıran, her şeyden önce iyi bir insan. Bu sadece uzaktan görebildiğimiz kısmıydı.

Aşağı yukarı 3 aydır en yakından izliyoruz Didier Drogba'yı. Sahada iki kişinin görevini oynuyor. O hem en kralından bir pivot santrfor, hem de üst düzey bir oyun kurucu.  İlk görüldüğünde fiziğiyle insanı şaşırtıyor, sonuçta gladyatör gibi bir şey var karşında, diyor ki "ben forvetim". İşin şaşırtıcı kısmı o üstün fiziğine eş değer de bir zekaya sahip olması. Peki bunlar onu tanımlamaya yetiyor mu? Kesinlikle hayır, o aynı zamanda büyük bir karakter, bir kaptan. Rakibi kim olursa olsun, taşıdığı formaya saygısından dolayı her maça kazanmak için çıkan bir lider. İşte böyle bir kombinasyon Drogba. İstatistik mi istiyorsunuz? Oynadığı, yok yanlış oldu sahne aldığı diyelim, 9 lig maçında 5 gol 6 asist ve Şampiyonlar Liginde 4 maç 1 gol. Bu arada ligde Galatasaray'ın bu sezon ilk kez beş maçlık galibiyet serisini yakalamasının konumuzla alakalı olduğunun farkındayız değil mi?

Artık eminim, o sadece bir futbolcu değil. Muhtemelen birkaç bin sene önce doğmuş olsa bir çeşit mitolojik kahraman olabilirdi. Yunan mitolojisinde savaş tanrısı olarak sembolize edilen Ares ile hedefine ulaşmak için uçmayı başarabilen ilk insan olan Ikaros arasında bir yere yerleştiriyorum ben. Günümüzde ise onun adı Drogba. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder