UEFA Avrupa Ligi’ndeki temsilcimiz Beşiktaş, gruptaki son
maçında Stoke City’yi 1-0 yeriye düştüğü maçta 3-1 yenerek gruptan lider olarak
çıkmayı başardı.
Stoke City, daha maçın ilk dakikalarında anlaşıldığı üzere
buraya berabere kalıp liderliğini korumak için gelmiş. Maç boyunca oyunu kendi
yarı sahasında kabul eden, rakip yarı alanda en ufak pres yapmayan, iyi savunma
yapan, kontra ataklarla “ya atarsam” mantığıyla gol arayan İngiliz temsilcisi,
ilk yarıda istediğini de fazlasıyla başardı. Hiçbir hücum varyasyonu olmayan bu
takım, planını tamamen hava topları ve duran toplar üzerine kurmuş. Bu tablonun
aynısını ilk maçta da görmüştük. Oyunu soğutan, seyir zevkini düşüren, korner
gibi taçlarla gol arayan Stoke, İngiliz basını da dahil ciddi anlamda eleştiri
almakta. Açıkçası bu eleştirileri fazlasıyla hak ettiklerini düşünmekteyim.
Öyle ki UEFA Avrupa Ligi’nin en az pas yapan takımlarından biri olmuş Stoke
City (İngiliz futbolu pas üzerine kuruludur, bunu da hatırlatalım).
Gelelim Beşiktaş’a… Bugün çok net bir şekilde gördük ki
Quaresma’sız Beşiktaş, kapanan takımları açma konusunda sıkıntı çekiyor. Özellikle
ilk yarı daha çok uzaktan şutlarla kaleyi yokladı Kartallar. Beşiktaş’ın
beklerinin hücuma yeteri kadar katkı verememesi de Stoke’un ekmeğine yağ
sürüyordu, ta ki 2. yarıdaki penaltı pozisyonuna kadar. Rakibinin 10 kişi
kaldığı bu andan sonra tam anlamıyla şov yaptı diyebiliriz Beşiktaş için.
Maçın kahramanı ise benim gözümde kesinlikle Manuel
Fernandes. Fernandes’in Beşiktaş formasıyla belki de en etkili, en istekli
performanslarından birine şahit olduk bu akşam. Orta sahanın tam anlamıyla
liderliğini yapan Portekizli, çoğu atakta Beşiktaş’ı yönlendiren isimdi ve bu
etkili oyununu 1 gol 1 asist ile taçlandırmış oldu. Formda bir Fernandes’i
durdurmak gerçekten çok zor.
Ayrı bir parantez de Mustafa Pektemek’e açmak istiyorum. Daha
önceki yazılarımda da Pektemek’e daha fazla şans verilmesini üstüne basa basa
söylemiştim. Mustafa da son maçlarda aldığı süreyi en iyi şekilde
değerlendirmeye başladı. Fiziksek olarak belki hala yeterli kuvvette olmasa da,
her an golü koklayan genç bir Türk forvet kendisi. Hakan Şükür sonrası Türk
futbolundaki forvet eksikliğini, Mustafa’nın daha çok üstüne durarak, kendini
geliştirmesine yardımcı olarak kapatabileceğimizi düşünüyorum.
Sonuç olarak Beşiktaş, bu sonuçla çok uzun zamandır hasret
kaldığımız bir şeyi, bir Türk temsilcisinin Avrupa gruplarından lider çıkmasını,
başardı. Şampiyonlar Ligi’nden Manchester Utd, Manchester City, Valencia gibi
çok etkili takımların gelmesiyle daha zor bir hal alan UEFA’da Beşiktaş’ın bu
grup liderliği, önümüzdeki kura çekiminde büyük avantaj sağlayacaktır
takımımıza. Tebrikler Beşiktaş !!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder