25 Aralık 2011 Pazar

Doğu'da "Dikkat Pacers çıkabilir!"



Geçtiğimiz sezonun yarılarında kovulan eski kafa koç Jim O’Brian’ın ardından göreve gelen Frank Vogel belki de çoğu kişinin beklemediği şekilde başarılı oldu. Bu başarı da 2005/2006 yılından beri ilk defa Indiana Pacers’ı playofflara taşımak oldu. Bu başarıyı oluşturan temel neden de Vogel’in genç oyuncular üzerindeki pozitif etkisi diyebiliriz. Keza Jim O’Brian’ın katı koçluk anlayışı Hibbert gibi Hansbrough gibi oyuncuları kötü etkiliyordu. Vogel’ın gelişiyle beraber takımda bir sinerji oluştuğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Kimi oyuncuların performansı da (demin bahsettiklerim başta) gözle görülür bir biçimde yükseldi. Bu sezon Indiana’nın hedefi net olarak playoff. Geçtiğimiz sezon yükseltilen çıtanın ardından bu sezon da bu hedefe koşabileceklerini düşünüyorum.

Bu sene biraz daha esnek yapıda bir kadroya sahip Pacers. Muhtemelen ilk 5 leri Darren Collison, Paul George, Danny Granger, David West ve Roy Hibbert şeklinde oluşacaktır. Öne çıkan yedekler ise George Hill, Tyler Hansbrough ve D. Jones. Yani bu sezonki rotasyonun bu 8 oyuncu üzerinden gitmesi çok muhtemel. Bu oyuncuların demin bahsettiğim esneklikte olması da Vogel’ın maç içi ve rakibe göre yapacağı hamlelerde elini çok rahatlatacak. Paul George ve Danny Granger bu esneklikte başrol oynayan oyuncular olacak. Ancak takımı bir seviye daha yukarı taşıyabilecek oyuncunun David West olduğunu düşünüyorum. Yaşadığı sakatlıklar son yıllarda form grafiğine olumsuz yansımalar yapsa da kalitesi belli bir oyuncu. Sağlıklı ve formda bir David West’in çok ciddi katkı verebileceğini ve istatistik kağıdını 18/8 gibi verilerle doldurabileceğini düşünüyorum. David West demişken Hibbert’e de kısaca değineyim. Kendisinin çok sağlam bir yaz programıyla yeni sezona hazırlandığı söyleniyor. Eğer ki bu doğruysa ve daha da önemlisi kendisi biraz olgunlaşabilirse, önümüze ciddi bir all-star adayı (sayı/rebound/blok) çıkmış olur. Çünkü geçtiğimiz sezonlardaki 3 dakikada 2 faul yapıp kenara gelen Hibbert’ın artık kendisini geliştirmesi gerekiyor. Tahminimce o da bunun farkındadır.

Indiana’da performansını merakla beklediğim oyuncu kesinlikle 2011 yılının çaylaklarından Paul George. Frank Vogel’in takıma gelmesinden en olumlu etkilenen isimlerden biri de o oldu. Enteresan olan geçen seneden beri 4-5 santimetre boyu uzamış George’un. 2.03 ‘lük boyu 97.5 kilosuyla bölgesine göre muazzam bir fizik avantajına sahip genç oyuncu. İstikrarlı bir dış şuta sahip olmasının yanında ligin en iyi dış adam savunmacılarından biri olarak da öne çıkacak bu sene. Top çalma istatistiği sıralamasında Chris Paul, Rajon Rondo gibi isimlerden sonra ilk 5’in önemli adaylarından diye düşünüyorum. Ki aynı zamanda yine muazzam fizik avantajı nedeniyle reboundlarda da etkisini hissettirmesini bekliyorum. Hem Vogel’in hem de Larry Bird’ün özellikle üzerinde durduğu genç oyuncunun ilk 5 çıkması çok muhtemel. Bu olası dakika artışıyla beraber yukarıda saydığım özellikler bir araya gelince bana göre “en çok gelişen oyuncu” ödülünün sezon başlamadan önceki büyük adaylarından. Fantasy takımları için de geç tur seçimlerinde değerlendirilmeli.

Indiana’da yedekten gelecek olan George Hill’in sunacakları da takımın performansıyla doğru orantılı olacak. Benim şahsen çok beğendiğim ve San Antonio’nun bırakmasını hiç anlayamadığım bir gard. Bu sene çok önemli bir görevi olacak Hill’in. Kah ilk 5 çıkacak kah yedekten gelecektir ama oynadığı dakikalarda skora tesir etmesi şart. Çünkü Indiana’nın benim gözüme çarpan en ciddi problemi bu. Yedekten gelip skoru değiştirecek pek bir oyuncusu yok. Tyler Hansbrough müthiş mücadeleci ve direkt olarak katkı verecek bir adam ancak yedekten gelip skor yükünü kaldırabilir mi ondan emin değilim. O da kendi oyununda bu atılımı yapar ve ofansif oyununu geliştirirse hem İndiana hem Psycho-T adına önemli bir silah olur.

Indiana’nın doğuda playoff yapamama ihtimalini çok düşük görüyorum. Orlando ve Boston gibi devlerin ne yapabileceği belli olmayan yerde Indiana ve Philedelphia gibi genç + dinamik takımların öne plana çıkması çok muhtemel. Nba’in başlamasına 7.5 saat kaldı, eh hadi artık diyor ve yazıyı bitiriyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder