Bir tarafta son birkaç maçtır ciddi bir kaosta bulunan,
futbol adına sahaya pek bir şey koyamayan Fenerbahçe, diğer tarafta ise Süper
Lig’e yeni yükselmesine rağmen yaptığı şaşırtıcı transferler ve topladığı
puanlarla Kasımpaşa. Form durumları her ne kadar böyle olsa da, Fenerbahçe’nin
Kasımpaşa’ya 2-0 kaybetmesi (+ Kasımpaşa’nın 2 direği var) kabul edilebilir şey
değil, hele ki bu oyunla…
Hadi diyelim ki maçta 10 tane gol pozisyonuna girer
atamazsınız, rakibiniz 2 kontrada bulduğu 2 golle kazanır, ona eyvallah, futbol
şansıdır, atamayana atarlar prensibidir. Ancak Süper Lig’e yeni yükselmiş
rakibinizin kalecisi, maç boyunca neredeyse çimlerle bile buluşamıyorsa,
pozisyon bulamıyor, pas yapamıyor, kısaca hiçbir şey yapamıyorsa bu
şampiyonluğa oynayan Türkiye’nin 3 büyük takımından birisi, sıkıntı “Kocaman”
değil mi sizce de ?! Hele ki 80. dakikalarda Kasımpaşa tribünlerinin, takımları
top çevirip oyunun hakimiyken “Oley” çekmeleri, çileden çıkartıyordur
Fenerbahçe taraftarını, haklılar da, yazık gerçekten…
Sezon öncesi yaptığı transferler sonrası birçok kesimin
düşündüğü, bu sezonki Fenerbahçe’nin, son birkaç yılın kadro olarak en iyi
Fenerbahçe’si olduğu idi. Benim de görüşüm bu şekildeydi. Ama gelin görün ki,
ilk birkaç hafta Kuyt’ın üstün çabalarının getirdiği puanlar sonrası, ne zaman
Kuyt sakatlandı, takke düştü kel göründü misali ardı ardına puan kayıpları
başladı. Kimseye tek tek kızamıyoruz aslında, çünkü kimse iyi oynamıyor ki
Fenerbahçe’de.. Alex deseniz sahada yok. Stoch deseniz bitmiş sanki. Sow garibim
ilerde tek başına çırpınıyor ama nafile. Kadro değeri, dünyaca ünlü
“transfermarkt” sitesine göre 156 milyon Euro olan Fenerbahçe takımının bu
şekilde oynaması, birkaç oyuncunun formsuzluğundan öte bir şey artık,
sistemsizlik mi diyelim, teknik direktör zaafı mı diyelim, oyuncuların
inançsızlığı ruhsuzluğu mu diyelim, ben bilemedim, karar sizlerin…
Marsilya maçının ardından bir yorumda bulunmuştum.
“Fenerbahçe’nin önünde zorlu bir fikstür var (Ts, Bjk derbileri). Buralarda
alınacak kötü sonuçlar, Aykut Kocaman’a sonsuz desteğiyle bilinen Aziz
Yıldırım’ı bile zor duruma sokabilir” diye. Bu tepkiler de ne yazık ki oluşmaya
başladı artık Fenerbahçe taraftarında. Takım ciddi bir kaosa doğru
sürükleniyor. Bu kaostan kurtulabilmeleri için ateşleyici bir unsura
ihtiyaçları var, o da iyi futbolla ardı ardına alınacak seri galibiyetler.
Ancak şu tablo içerisinde bu nasıl gerçekleşecek ? Zor görünüyor.
Hep Fenerbahçe’yi konuştuk. Ama “yiğidi öldür hakkını yeme”
demişler. Kasımpaşa, Süper Lig’e yeni yükselmesine rağmen, seçilen yeni yönetimin
sıradan bir Anadolu kulüp yöneticilerine oranla ciddi bir ekonomik güce sahip
olması, Ernst-Isaksson-Uche gibi bomba transferler yapmaları, puanları ve göze
hoş gelen futbolu da getirdi. Her ne kadar iyi giderken Metin Diyadin ile
yolları ayırmaları etik açıdan oldukça tepki çekse de, bir ManU efsanesi Roy
Keane ile prensip anlaşmasına vardıkları konuşulmakta şu son günlerde.
Enteresan işler oluyor Kasımpaşa’da, ancak Paşa’nın şuana kadar keyfi yerinde.
Dün Orduspor, bugün ise Kasımpaşa. Süper Lig’in flaş Anadolu
kulüpleri olarak öne çıktılar bu hafta ve şuana kadar. Bakalım bu ivmeyi ne
kadar sürdürebilecekler ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder