20 Aralık 2011 Salı

İhtiyar Şampiyonlar geri dönüyor, Dallas Mavericks!



Geçtiğimiz sezonu şampiyon tamamlayarak kariyerlerindeki ilk yüzüklere ulaşmıştı; Dirk Nowitzki ve Jason Kidd. Böylesine büyük iki yıldızın kariyerlerinin sonbaharında bu başarıya ulaşması şahsen beni çok memnun etti. Çünkü yeni neslin büyük güçleri Miami ve Oklahoma gibi takımlar her geçen sene daha da palazlanırken bu Dallas’ın ihtiyar oğlanlarının son şansıydı belki de.

Bu sezona belki daha bile yaşlı bir kadroyla (ilk 5’in yaş ortalaması 34) giriyor Texas ekibi. Aslında Mark Cuban birkaç hafta önce yaptığı açıklamada, Nba’deki yeni düzenlemelerin ardından eskisi kadar atik olmayacağının ve bütçeyi daha sakin kullanacağının sinyallerini vermişti. Şans bu ki, çok atik davranmasına gerek kalmadan her şampiyon adayının takımında banko isteyeceği joker Lamar Odom’ı hediye ettiler Los Angeles taraflarından. Tamam, Odom çok iyi eyvallah da takım mimarisine bakacak olursak doğru ya da en gerekli parça mı emin değilim.

Tyson Chandler. Açık ara Dallas’ın en fazla yokluğunu hissedeceği ve yerini dolduramayacağı isim. Takımdaki “kaleci” rolünü gayet başarılı uygulamasının yanında Dirk Nowitzki ile beraber de gayet uyumlu bir ikililerdi. Şimdi onun gidişiyle beraber pivot pozisyonu Brendan Haywood ve yedek olarak Ian Mahinmi’ye kalmış durumda. Her ne kadar Haywood ve Mahinmi yeterli olduklarını düşündüklerini söyleseler de bence hiç tartışmaya gerek yok ki son derece yetersiz. Son olarak Sean Wiliams’ı kadroya katıp bu bölgenin rotasyonunu biraz rahatlatmak istiyor Dallas. İyi bir blokçu olsa da ne kadar yeterli olur bilemem. Sanıyorum ki Mavericks için en olumsuz durum 5 numarada Dirk’i kullanmak olur. 5 numara savunmasında fazlasıyla hırpalanır ve sıkışık maç temposunda en istenmeyen durum Dirk’in yorulması olur. Keza Rick Carlisle da yaptığı açıklamalarda süper yıldızını olabildiğince ekonomik kullanacağını belirtiyor. Lamar Odom işin bu yönünde de çok kritik bir rol üstlenecek.


Dümende ise bir değişiklik yok. Bir kez daha top ve oyun yönetimi Jason Kidd’e emanet. Tabi ki, muazzam yıllarını geride bıraktı ve o form seviyesine çıkması imkansız. Ancak Kidd’i bugün geldiği noktaya getiren yetenekleri olduğu kadar zekası da. Ki zeka yaşlanmaz. O da bunun farkında ve oyununu arkadaşlarını doğru yerlerde topla buluşturmaya ve doğru pozisyonlara sokmaya kanalize ediyor. Bu anlamda hücumda ölüsü bile iş yapar Kidd’in. Yalnız savunma yönü biraz sıkıntılı. Nba’de 18. sezonunu geçiren bir oyuncunun ayaklarının yavaşlamaması imkansız. Keza usta oyuncu da ister istemez bundan nasibini aldı ve günümüzün “çılgın” kısalarını savunmak kolay iş değil. Bu tarz maçlarda Kidd’in yedeği Delonte West’in performansının önemli olduğunu düşünüyorum. Müthiş bir savunmacı olarak tanımlamasak da vasatın üzerinde bir savunma katkısı verir Delonte. Diğer kısaların Böbuğa ve Terry olduğunu düşünürsek işin savunma kısmını en iyi West kotarır.

Jason Terry demişken, Lamar Odom ile aynı takımda bulunmaları enteresan. En iyi 6. Adam ödülüne layık görülmüş iki oyuncu birden bu sezon Dallas’a çalışacak. Şüphesiz ki, çok güçlü rakiplerle mücadele etmek için benchten gelen oyuncularınız iyi katkı vermelidir. Odom ve Terry ise bu katkıyı en iyi verenlerden. Başka bir açıdan bu iki oyuncunun hücum potansiyelleri, Nowitzki’yi dinlendirmek için de güçlü bir koz olarak Rick Carlisle’ın elinde bulunacak.


Vince Carter ve Shawn Marion ise Dallas ilk 5’inin diğer önemli parçaları. Carter için ilginç bir sezon olacaktır, çünkü belki de kariyerinin en iyi senelerini beraber yaşadığı Jason Kidd ile bir araya geldi tekrardan. Her ne kadar ne Carter eski Carter ne Kidd eskisi gibi olsa da, eminim ki yine iyi anlaşacaklardır. New Jersey forması altında Kidd az uçurup kaçırmamıştı Carter’ı sonuçta. Shawn Marion ise geçtiğimiz sezonkinden farklı bir oyun ortaya koymayacaktır diye tahmin ediyorum. Konferans finalinde Oklahoma’ya karşı yaptığı gibi gerektiği yerlerde bir adım ileri atarsa Dallas’ı ileri taşıyacak oyunculardan olacaktır.

Değişmiş bir kadroyla yola çıkıyor son şampiyonumuz. Çok avantajlı olduğu noktalar var, zayıf kaldığı noktalar var ancak hedef değişmiş değil. Bu hedef yolunda çıkacak en büyük engellerden biri, diğer yaşlı kadrolarda olduğu gibi, yoğun maç temposu olacak. Performanslarını yüksek ve istikrarlı bir şekilde (olabildiğince sakatlıksız) devam ettirebilmek Rick Carlisle’ın elinde. Bakalım son şampiyon bu sene neler koyacak sahneye..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder