3 Aralık 2011 Cumartesi

Tofaş'tan Efes'e fondip!



Beko Basketbol Ligi’nin yenilgisiz tek takımı olan Anadolu Efes, bugün bu ünvanını Bursa’da Tofaş’a uzatma sonucunda 97-96 yenilerek bıraktı. Keza daha fazla hak eden tarafın da Tofaş olduğunu söyleyebiliriz. Kağıt üzerinde bakınca Anadolu Efes’in neredeyse elini kolunu sallaya sallaya kazanması gereken bir maçtı. Kadroları zaten karşılaştırmaya gerek yok, ancak Tofaş’ın bugün için daha da elini kolunu bağlayacak olan durum uzun rotasyonundaki kıtlıktı. Baraç gibi, Ermal ve Batista gibi 3 tane birbirinden kaliteli pivotu olan Efes’in bu bölgeyi yeterince iyi kullanamaması ve Tofaş’ı pota altında savunamaması kendileri adına büyük bir soru işareti. Belki oyuncular bugün ev sahibi ekibini biraz küçümsedi ve bu yüzden maçın içine girmekte zorluk çektiler. Ancak cefasını çeken yine kendileri oldu.

Koç Nihat İziç ‘in de maçtan önce dediği gibi bugünkü ana stratejileri sonuna kadar “inanmak”tı. Bu felsefede yola çıkan Tofaş maça da daha iyi başlayan taraftı. Anadolu Efes ise maça başladığı andan itibaren kopuk ve dağınık bir görüntü çizdi. Efes kalibresindeki bir takım böyle kendisinden çok daha zayıf bir rakibe karşı oynadığı maçta ilk yarıdan 8-9 top kaybı yapıyorsa, bir sıkıntı var demektir. Özellikle Stanko Barac’ın performansı benim açımdan tam bir hayal kırıklığıydı. Barac’ın en önemli özelliklerinden biri ve kendisini Avrupa’nın üst düzey uzunları arasına sokan kabiliyetlerinden biri 2.17’lik boyuna rağmen yüksek bir fundamental’a ve top hakimiyetine sahip olması. Ancak bu maçta topu tutacak bile hali yoktu neredeyse. 7 dakika sahada kalıp 2 faul ve birkaç top kaybı yapıp kenara geldi. Karşısında oynayan Zuza (15) ve Buckman (23) ise Tofaş adına toplam 38 sayı üretti. Bütün çabalarına ve attıkları her sayıya saygı duymakla beraber, Efes pota altının bu iki oyuncudan 38 sayı yememesi gerekiyor. Bu da bize Efes’in bugün hücumda olduğu kadar savunmada da çok aşağılarda olduğunu gösteriyor.

3 çeyrek boyunca maç aslında izlediğimiz maça keyifli bir maçtı diyemeyiz. Ancak son çeyreğin ortasından itibaren (Efes’in 7-8 sayı önde olup, Tofaş oradan dönmeye başladığı süreç) maç daha keyifli bir hal aldı. Maçın son dakikasında maçı son topa kadar getiren Tofaş’a ilk hediyeyi bu dakikada 2’de 0 atarak Ersan İlyasova verdi. Bu kaçan serbest atışların ardından Tofaş gardı R. Steele topu aldı ve karşısında Sasha Vujacic’i gördü. Vujacic’in “müthiş savunmasıyla” kendisini bir anda potayla baş başa bulan Steele maçı uzatmaya götürdü. Uzatmalarda iyice kızışan maçta maçta savunmalar düştü ve iki takımdan karşılıklı üçlükler yağmaya başladı. Son hücumlarda bir kez daha öne geçen Tofaş 5 saniye kala Sasha Vujacic’in üçlüğüne engel olamadı ve 1 sayıyla geriye düştüler. Tam hep beraber tamam “Efes artık maçı aldı” derken maçı getiren üçlüğü atan Vujacic, 2-3 saniye sonra veren faulü yaptı. Steele 2 serbest atışı da sayıya çevirince maçı kazanan taraf Tofaş oldu.

Bence iyi de oldu. Çünkü hem Tofaş’ın bugünkü mücadelesi bu galibiyete layıktı hem de Efes adına bu mağlubiyet daha olumlu olmuş olabilir. Çünkü Efes’in daha büyük hedefler için bir an önce kendine gelmesi gerekiyor. Bu belki saha içi rollerle ilgili bazı değişiklikler, belki gelecek 1-2 takviye belki de başka yollarla olacak. Ancak bir şekilde performanslarını yukarı çekmeliler. Önümüzdeki günlerde Anadolu Efes ile ilgili daha geniş kapsamlı bir değerlendirme yazısı yazacağım için bugün bu konuya pek girmiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder