2 Aralık 2011 Cuma

Quaresma'dan hayat öpücüğü

UEFA Avrupa Ligi’nde temsilcimiz Beşiktaş, gruptaki 5. maçında deplasmanda İsrail temsilcisi Maccabi Tel-Aviv ile karşılaştı. Maç içinde galibiyetin her iki tarafa gidip geldiği bu maçtan 3 puanla ayrılan takım, son dakikalarda bulduğu golle Kara-Kartallar oldu ve gruptan çıkma yolunda önemli bir virajı kayıpsız atlatmış oldu.

Her ne kadar skordan ve galibiyetten memnun olsak da, grupta 1 puanla son sırada bulunan, teknik kapasitesi çok sınırlı, sadece iyi mücadele etmeye çalışan Maccabi takımına Beşiktaş’ın maç içinde çok sayıda net pozisyon vermesi kabul edilebilir bir durum değil. Yani Beşiktaş’ın defansif anlamda hiç de iyi bir maç çıkardığını söyleyemeyiz.

Buna rağmen devrenin hemen öncesi ve sonrasında bulduğunuz gollerle 2-0 öne geçmişseniz, iyice oyundan düşen rakibe sahada topu bile göstermemeniz gerekir. Fakat dün öyle olmadı. Yok yere yenilen bir karambol golü, rakibin de cesaretlenmesini sağladı ve ardından Ernst-Fernandes-Cenk üçlüsünün hatasıyla yenilen beraberlik golü… Eğer Beşiktaş puan kaybetmiş olsaydı, grupta durumlar arap saçına dönecekti.

Ee hep olumsuz konuştuk, Beşiktaş hiç mi pozisyon üretemedi ? Tabii ki hayır. Özellikle Almeida, yakaladığı sayısız gol şansını değerlendiremedi. Almeida pozisyona giremediğinde, istediği pasları alamadığında oyuna küsüyor, kopuyor oyundan. Daha sonra istediği pasları alsa da girdiği pozisyonlardan boş dönüyor, en azından dünkü maçta durum bu şekildeydi. En etkili silahı uzun boyu ve kafa vuruşları olan bir oyuncunun, Quaresma’nın servis ettiği %100’lük 3 kafa topu pozisyonunu değerlendirememesi, şanssızlık mı formsuzluk mu artık bilemiyoruz.

Son olarak; şüphesiz dünkü maçın adamı, Beşiktaş’ın yıldızı Q7’den, Quaresma’dan bahsetmek istiyorum. Maç başında defansta çok kritik bir top kaybı yapıp az kalsın takımına pahalıya mal olmasına neden olan, Maccabi’li oyuncular ve taraftarla diyaloga giren Q7, bizlere eyvah dedirtti. Fakat devamında öyle bir maç çıkarttı ki, yıldız oyuncu böyle olur dedirtti bizlere. Attığı ilk gol, kesinlikle bir ustalık işi, havadan gelen bir topun altına ayağını yatırıp o şekilde vole vurabilmesi ve topun gittiği yer, bariz yetenek kokuyordu. Son dakikalarda galibiyeti getiren golü ise Messi’vari çalımlarla geldi. Öyle ki maçı anlatan Güntekin Onay, Almeida’nın art arda kaçırdığı goller sonrası Quaresma’nın 90+2 de gelen golüne dayanamadı ve “Gol bee, goool” diyerek patlamış oldu

Sonuç olarak Beşiktaş, son maçlara girilirken 2.liğini korumuş oldu. Ben son hafta Beşiktaş yenilirse - Dinamo yenerse gibi ince hesaplara girmek istemiyorum çünkü temsilcimizin son maçta evinde Stoke City’yi yenebilecek güçte olduğunu biliyorum. Haydi Beşiktaş !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder