30 Ocak 2012 Pazartesi

Avustralya Açık şampiyonu yine Djokovic !


Rafael Nadal ve Novak Djokovic... Avustralya Açık finalinde bu 2 ismin karşılaşacağı belli olduğu andan itibaren, bizleri efsane bir maçın beklediğini düşünmeye başlamıştım. Ve sağolsun ki bu ikili yanılmadığımı bana fazlasıyla gösterdiler dünkü maçta. Öyle efsane ki, maç tamı tamına 5 saat 53 dakika sürdü, ki bu da bir Grand Slam rekoru olarak kayıtlara geçti. O kadar saat sonrasında hala bırakın yüksek tempoda maça devam etmeyi, nasıl ayakta kalabiliyorlar bile, hayret edilecek şey !

Öncelikle açıkça belirtmek isterim ki, kadın tenisiyle erkek tenisi arasında ciddi bir kalite farkı bulunduğunu düşünmekteyim. Öyle ki bir gün önce oynanan kadınlar finalini de izledim, fakat maçın ilk setinin ortalarında uyuyakaldığımı itiraf etmekteyim. Ancak Nadal-Djokovic finalini izlerken, tek başıma izlememe rağmen, müthiş sayılar karşısında bağırarak “oooo müthiş bir sayı” demekten kendimi alamadım birçok pozisyonda, tam anlamıyla ekrana kilitlendim. Eminim birçok tenis sever de benim gibi izlemiştir bu finali.


Maça bakacak olursak, ilk sete Nadal’ın çok iyi başladığını, Novak Djokovic’in üzerinde kendisine yakışmayacak derecede bir tutukluk olduğunu gözlemledik. Buna, sevgili Eurosport spikerinin her dakika tekrar ettiği, sıcaklık ve nem faktörünün de Djokovic’i daha çok etkilemiş olabileceği sebep olmuş olabilir. Ancak Rafael Nadal gibi olağanüstü savunmacı, hırslı, maçtan hiç kopmayan bir oyuncuya karşı ikinci sette oyuna geri dönmesi ve özellikle üçüncü seti harikulade oynayarak Nadal gibi bir oyuncuyu moral olarak da çökertmeyi başardı Djokovic. Kendisinin çok iyi bir “return”cü olduğu herkes tarafından zaten bilinmekte DJ’in. Fakat zaman zaman öyle return’ler, öyle forehand-backhand winner’lar aldı ki, anlatılmaz yaşanır diyebilirim sadece.

Gelelim Nadal’a. Djokovic’in yarı final mücadelesinde de Andy Murray maça çok iyi başlamış, sonraki setlerde birçok basit hata yaparak Djokovic’i maça ortak etmişti. Bu final maçı öncesi de Rafa Nadal buna değinmiş, ve bu seviyede oynarken bu denli basit hatalar yapmamalısınız diye Murray’e göndermelerde bulunmuştu. Fakat yapılmaması gerektiğini söylediği bu basit hataları, kendisinden hiç beklemeyeceğimiz bir adam, Rafael Nadal çok yaptı bu maçta. Bu da çok pahalıya mal oldu Nadal açısından. Hem Amerika Açık’ta ve geçen yılki Avustralya Açık’ta finalde kaybettiği Djokovic’e mağlup olmaya devam ediyor, hem de son oynadığı 6 Grand Slam finalinden de eli boş dönmüş olarak olumsuz bir rekora imza atmış oluyor İspanyol raket.


Yazımı tamamlamadan, bu nesil olarak çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum çünkü çok önemli 3 oyuncuyu bir arada izleme fırsatı buluyoruz. Bu oyuncular şüphesiz Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic. Ama buyurun size çok enteresan bir benzetme yapayım. Nadal Federer’e, Federer Djokovic’e, Djokovic de Nadal’a üstün geliyor çoğu karşılaşmada. Dünyanın ilk 3 numaralı seribaşları, aynı bir taş-kağıt-makas oyunu gibi…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder