Rafael Nadal ve Novak Djokovic... Avustralya Açık finalinde
bu 2 ismin karşılaşacağı belli olduğu andan itibaren, bizleri efsane bir maçın
beklediğini düşünmeye başlamıştım. Ve sağolsun ki bu ikili yanılmadığımı bana
fazlasıyla gösterdiler dünkü maçta. Öyle efsane ki, maç tamı tamına 5 saat 53
dakika sürdü, ki bu da bir Grand Slam rekoru olarak kayıtlara geçti. O kadar
saat sonrasında hala bırakın yüksek tempoda maça devam etmeyi, nasıl ayakta kalabiliyorlar
bile, hayret edilecek şey !
Öncelikle açıkça belirtmek isterim ki, kadın tenisiyle erkek
tenisi arasında ciddi bir kalite farkı bulunduğunu düşünmekteyim. Öyle ki bir
gün önce oynanan kadınlar finalini de izledim, fakat maçın ilk setinin
ortalarında uyuyakaldığımı itiraf etmekteyim. Ancak Nadal-Djokovic finalini
izlerken, tek başıma izlememe rağmen, müthiş sayılar karşısında bağırarak “oooo
müthiş bir sayı” demekten kendimi alamadım birçok pozisyonda, tam anlamıyla
ekrana kilitlendim. Eminim birçok tenis sever de benim gibi izlemiştir bu
finali.
Maça bakacak olursak, ilk sete Nadal’ın çok iyi başladığını,
Novak Djokovic’in üzerinde kendisine yakışmayacak derecede bir tutukluk
olduğunu gözlemledik. Buna, sevgili Eurosport spikerinin her dakika tekrar
ettiği, sıcaklık ve nem faktörünün de Djokovic’i daha çok etkilemiş olabileceği
sebep olmuş olabilir. Ancak Rafael Nadal gibi olağanüstü savunmacı, hırslı,
maçtan hiç kopmayan bir oyuncuya karşı ikinci sette oyuna geri dönmesi ve
özellikle üçüncü seti harikulade oynayarak Nadal gibi bir oyuncuyu moral olarak
da çökertmeyi başardı Djokovic. Kendisinin çok iyi bir “return”cü olduğu herkes
tarafından zaten bilinmekte DJ’in. Fakat zaman zaman öyle return’ler, öyle
forehand-backhand winner’lar aldı ki, anlatılmaz yaşanır diyebilirim sadece.
Gelelim Nadal’a. Djokovic’in yarı final mücadelesinde de
Andy Murray maça çok iyi başlamış, sonraki setlerde birçok basit hata yaparak
Djokovic’i maça ortak etmişti. Bu final maçı öncesi de Rafa Nadal buna
değinmiş, ve bu seviyede oynarken bu denli basit hatalar yapmamalısınız diye
Murray’e göndermelerde bulunmuştu. Fakat yapılmaması gerektiğini söylediği bu
basit hataları, kendisinden hiç beklemeyeceğimiz bir adam, Rafael Nadal çok
yaptı bu maçta. Bu da çok pahalıya mal oldu Nadal açısından. Hem Amerika Açık’ta
ve geçen yılki Avustralya Açık’ta finalde kaybettiği Djokovic’e mağlup olmaya
devam ediyor, hem de son oynadığı 6 Grand Slam finalinden de eli boş dönmüş
olarak olumsuz bir rekora imza atmış oluyor İspanyol raket.
Yazımı tamamlamadan, bu nesil olarak çok şanslı olduğumuzu
düşünüyorum çünkü çok önemli 3 oyuncuyu bir arada izleme fırsatı buluyoruz. Bu
oyuncular şüphesiz Roger Federer, Rafael Nadal ve Novak Djokovic. Ama buyurun size
çok enteresan bir benzetme yapayım. Nadal Federer’e, Federer Djokovic’e,
Djokovic de Nadal’a üstün geliyor çoğu karşılaşmada. Dünyanın ilk 3 numaralı
seribaşları, aynı bir taş-kağıt-makas oyunu gibi…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder