1 Temmuz 2012 Pazar

Ku-yedi yol ayrımında !


Beşiktaş’ta Samet Aybaba döneminin başlaması ve yönetimin ekonomik anlamda radikal kararlar almaya başlaması ile birlikte, takımın Portekizli yıldızı Ricardo Quaresma ile ipler kopma noktasına gelmiş bulunmakta. Aybaba’nın, Quaresma’yı takımında düşünmediğini açıklamasının ardından Portekizli’nin menajeri Ahmet Bulut, oyuncusu için takım bulma çalışmalarına başladığını belirtmişti. Bu demek oluyor ki, bir devir, Q7 devri kapanmak üzere…

Quaresma, Türkiye’ye ilk geldiği gün ortalığın nasıl yıkıldığını, yer yerinden oynadığını daha dün gibi hatırlar gibiyim. Beşiktaş’taki ilk sezonunda da attığı trivela golleri, tartışmaya açık bile olmayan olağanüstü yeteneği ile izleyenleri mest etmekteydi. Gel zaman git zaman, Quaresma’nın defansa sıfır yardıma gelmesi, takımla pek bir alakası olmaması, yalnızca saha içinde keyfine göre “takılır” gibi oynaması, sürekli sakatlanması gibi sebeplerden çok ciddi eleştirilere maruz kaldı bu yıldız oyuncu.

Göze hoş gelen çalımları ve artistik oyun yapısına rağmen, kazandığı para ve istatistiksel olarak verdiği katkı arasında bir uçurum bulunmakta Q7’nin. Öyle ki, yılda 3.750 milyon Euro veriyorsanız bir oyuncuya, ondan Fenerbahçe’nin kaptanı Alex de Souza ya da onun performansına yakın bir şeyler almanız gerekir. Alex, tek başına Fenerbahçe’ye sayısız maç kazandırmıştır, ancak Quaresma’ya bakıyoruz, aklıma tek bir maç gelmiyor, “Obaa, tek başına aldı götürdü maçı !” diyebileceğimiz.

Samet Aybaba da, yeni sezonda takımında bu tip bir oyuncu görmek istemediğini, 11 kişiyle savaşan, mücadele eden bir takım oluşturmayı hedeflediğini söylemişti geçtiğimiz günlerde. Benim bu konudaki kişisel görüşüm ise, bu tip yıldız oyuncuların, takımda maksimum 1 tane olabileceği yönünde. Eğer ki siz Quaresma’yı daha önceden olduğu gibi 4-3-3’ün ileri 3lüsünden birine koyarsanız, o kanattaki bek defansif anlamda tek başına kalacak ve zorluk çekecektir, Beşiktaş’ta da yıllardır olduğu gibi. Ancak Aybaba, dediği gibi savaşan, mücadele eden bir takım oluşturur ve Quaresma gibi bir yeteneği de forvet arkası serbest oynatmayı (bknz Alex) deneyebilirse bence hem Quaresma hayatı boyunca kendisinden beklenen ama hiç beceremediği sistem adamı olmaktan çıkar, hem de kendisinden daha çok fayda alınabilirdi. Aybaba, demek ki oyun planında Quaresma’yı hiç düşünmüyor.

Yanlış anlaşılmalara karşı belirteyim, ben Quaresma’nın takımda kalması ve serbest oynatılması taraftarı olduğumu söyledim, ancak tek bir şartla : Yıllık aldığı 3.750m gibi uçuk rakamı 2-2.5 milyon Euro’lara çekip FEDA ederse… Aksi takdirde bu ücreti alan bir oyuncunun bu kadar ciddi borç batağında olan Beşiktaş’ta oynaması, Kara Kartal için tam anlamıyla intihar olur.

An itibariyle, EURO 2012 kadrosunda bulunan ancak hiç forma şansı bulamayan, bu kadar rahat davranıp bu düzeyde para alan Quaresma’nın Beşiktaş’ta kalmak istemesi kadar doğal bir şey yok. Beşiktaş’ın ise eli kolu bağlanabilir, çünkü bu maaşı alan bir oyuncu kolay kolay satsan satılmaz, tutsan tutulmaz. Beşiktaş’ın tek umudunun, bu maaşları Quaresma’ya verip transfer edebilecek Katar veya Rus kulüpleri olduğunu düşünüyorum. Bakalım Q7, daha ekonomik bir benzinle yoluna Beşiktaş yönünde mi, yoksa beklendiği üzere virajı dönüp başka bir yönde mi devam edecek ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder