3 Temmuz 2012 Salı

Egemen Beşiktaş’ın Çocuğu mu, Paranın Çocuğu mu?



Gün futbol dünyasında sıfatlar yapıştırma günü, yaftalamalar üzerinden hareketler saydırma günü. Fanatizm gözümüzü öyle bir kör etti ki, bizden olmayan düşmandır mantalitesi amip misali bölünerek çoğalmış ve her yere sıçramış durumda. İşin enteresan tarafı, yine çıkarcı bir zihniyetin ürünü olarak yalnızca "iyi" olan oyuncular taraftarlarca böylesi sıkı benimseniyor ve "x'in çocuğu" olması bekleniyor. Yani mevzu bahis olan topçu Mehmet Topal veya Egemen Korkmaz ise vakit kaybetmiyor taraftarlar, hemen yapıştırıyorlar "çocuğu". Ancak 10 senedir canını dişine takarak her şeyini veren Sabri Sarıoğlu'nun kulüpten ayrılması herkesi mutlu edecek gibi gözüküyor. Çıkarcıyız arkadaş hepimiz, işimize nereden geliyorsa o perspektiften bakıyoruz bütün olaylara.

Şimdi, Egemen - Beşiktaş ilişkisini objektif değerlendirmek gerekiyor. Olayın özü şu; Beşiktaş, Egemen'den mevcut maaşında indirim yapmasını istedi ve Egemen bu teklifi reddetti. Ardından mevcut sözleşme ile yolların devam edeceği açıklandı ancak üzerinden çok süre geçmeden iki taraf arasındaki ilişki inceldiği yerden koptu. Egemen, Beşiktaş'tan alacaklarına karşılık bonservisini eline aldı. Ben bu konuyu ilk olarak Egemen'in açısından ele almak istiyorum. Bu adam kariyeri boyunca daha yüksek teklif yapana gitmiş, parayı her zaman ön plana koymuş ama nereye giderse gitsin, terinin son damlasına kadar mücadele etmiş bir oyuncudur. Yani kısa açıklamasıyla bir profesyoneldir. Bir futbolcudan beklenecek şey de bu değil mi zaten? Her aldığınız futbolcunun Galatasaraylı, Fenerli veya Beşiktaşlı olmasını bekleyebilir misiniz?

Egemen topu topu Beşiktaş'ta bir sezon oynamış bir oyuncu. Kendisi mi dedi beni "Beşiktaş'ın çocuğu yapın" diye. Egemen parasını alan ve parasının karşılığında mücadelesini veren iyi bir oyuncu sadece. Sen yıllar boyu kulübü rezalet yönet, kasa tam takır kuru bakır kalsın, sonra Egemen maaşını indirmiyor diye sövmeye başla. Ersan Gülüm'ün yaptığı "FEDA" tam anlamıyla şov arkadaşlar. Son iki senede toplam 14 maça çıkmış bir adamın maaşını 800 bin euroya indirmesini fedakarlık olarak görmüyorum ben. Çünkü şu noktada Ersan'ın Beşiktaş'a, kulübün ona olduğundan daha çok ihtiyacı var. Takımda esas fedakarlığı yapan oyuncu İbrahim Toraman. Beşiktaş'ın çocuğu İbrahim Toraman'dır işte. Neredeyse 10 senedir bu takımın formasını terleten, kaptanlık mertebesine ulaşan Toraman. Topu topu bir sene iyi top oynadığı için, taraftar goygoyuyla kulübün çocuğu olan Egemen değildir esas fedakarlık beklenmesi gereken. Ben Arda Turan'ı Messi ile kıyaslayıp, sonra ondan kötü diyerek eleştirenlerle, Egemen'e önce Beşiktaş'ın çocuğu deyip sonra küfür edenler arasında çok bir fark göremiyorum.

Olaya bir de Beşiktaş ve taraftarı açısından bakacak olursak, bence taraftarları asıl sinirlendiren şey, Egemen'in indirime yanaşmaması değil, yönetimle anlaşıp mevcut sözleşme ile yola devam etme kararı aldıktan sonra böyle bir huzursuzluk yaratıp ayrılma kararı almasıdır. Belki bir komplo teorisi olacak ancak, mevcut sözleşme ile devam kararı alan Egemen'e o sıralarda Fenerbahçe tarafından yapılmış olabileceği söylenen cazip sözleşme, bu ayrılığa yol açmış olabilir gibi.

Bütün bunlar bir yana, tabi ki Egemen mevcut maaşında indirime giderek takımda kalsa, Beşiktaş taraftarı için kahraman olurdu. Keşke orta yol bulunsaydı da, böyle kötü bir ayrılık yaşanmasaydı. Ancak şöyle bir bakıyorum da, birkaç gün önce övdüğüm Olcay Şahan'a yıllık 1m, bonservise 800 bin euro verilmeseydi, Egemen takımda tutulabilirdi. Daha mı faydalı olurdu? Bilmem, belki de.

4 yorum:

  1. beşiktaş taraftarı herkesi çocuğu yapıyor zaten, her fırsatta galatasaray'lı olduğunu dile getiren ergin ataman şimdi de egemen. bu adamlar demirörenin fortumladığı paraların sorumluluğu almak zorunda değil, doğru olanı yapıyorlar.

    YanıtlaSil
  2. Sen Fenerbahçeyi kendi takımınla karıştırdın heralde.Fenerbahçe başka takım oyuncularının aklını çelmez,onu yapmak malum takıma mahsus bir olay.Egemenin menajeri Fenerbahçeyle görüşmek istemiş,fakat Fenerbahçe tıpkı Selçuk inan örneğinde olduğu gibi kulubünle bağların kopmadan seninle görüşmeyiz cevabını vermiştir.Bilgi sahibi olmadan insanları/kulüpleri töhmet altında bırakma

    YanıtlaSil
  3. Burada ne yazıp yazmadığımız konusunda sana hesap vermek zorunda değiliz. Burası kendi düşüncelerimizi paylaştığımız bir platformdur ve kimseye hakaret etmemeye/suçlamamaya özen göstererek muhabbetimizi yapıyoruz. Bu yazıyı okuyup, Fenerbahçe'yi suçladığımı düşünüyorsan zaten okuma. İhtimal üzerine yapılmış olan, "bu doğrudur" denilmeyen "böyle de olmuş olabilir" denilen bir yorumdur yazıdaki o takıldığın yer.

    Doğru dürüst eleştiri yapmaya, fanatiklikten uzak bir gözle bakmaya ve üslubuna dikkat ederek iki laf etmeye karar verirsen, her zaman kapımız açık.

    YanıtlaSil
  4. bende böyle olmamış , bilip bilmeden itham etme diyorum,problem? tarafsız olma çabalarını bırak rengini çok belli ediyosun.ben tarafsız değilim de en azından saygı görürsün;)
    heee pek etiksiniz ya şu burakla emenike olayını bir karşılaştır da okuyalım :))))) böyle devam ilerde mesleğin hazır,liselimedya'da yerini rahatlıkla alırsın

    YanıtlaSil