11 Mart 2012 Pazar

Orta saha’nın lideri; Selçuk İnan




Sene başında “Bir Selçuk İnan yorumu” adlı bir yazı yazmıştım ve bu senenin Selçuk için ne kadar önemli olduğundan bahsetmeye çalışmıştım. Yeni kurulan Galatasaray yapısı içerisinde liderlik rolünün kendisine biçilmesi gerektiğini söylemiştim ve “Bakalım Alex’in “Türkiye Ligi’ndeki en beğendiğim oyuncu” dediği Selçuk, Avrupa’da üst düzey denebilecek bir orta saha oyuncusuna dönüşebilecek mi?” diyerek yazımı bitirmiştim. Bu sezonun son haftalarını yaşadığımız şu günlerde Selçuk İnan’ın elit bir oyuncuya dönüştüğünü söylersek yanlış olmaz sanırım. Takımın iyi oyuncusu kimliğini değil, takımı ileriye taşıyan oyuncu kimliğini benimsedi ve bu yükü de son derece başarılı taşıyor. Bu gelişimin, başarının temel nedeni de her zaman olduğu gibi çalışmak. Bildiğim ve duyduğum kadarıyla hemen hemen her antrenmandan sonra kişisel olarak oturup gerekli gördüğü yönlerine çalışıyor. Keza frikiklerini şöyle bir aklımıza getirirsek, ne kadar çalıştığını daha net anlayabiliriz. Selçuk İnan her zaman iyi bir frikikçiydi ama bu sezon farklı bir boyutta. 20-25 metre arası kaleyi cepheden gören bir bölgede faul olduğu zaman artık insanlar “Selçuk buradan atar” diye düşünüyor ve o da atıyor zaten..

Fatih Terim ve Selçuk İnan.. Birbirlerine son derece uyan iki futbol adamı. Biri saha içi lideri, diğeri Türk futbolunun liderliğinde gelinmiş son nokta. Selçuk İnan’ın bu atılımı yapmasında baş etkenlerden biri de tereddütsüz olarak Fatih Terim. Ofansif hücum anlayışı ve orta saha oyuncularının sürekli ileri çıkmasını zorunlu tutan sistemiyle Fatih Terim adeta Selçuk İnan’ın zincirlerini kırmış oldu. Ancak bu ofansif katkıların yanında defansif olarak da 90 dakika mücadele ediyor “yerli Xavi”.

İstatistikleri de gerçekten muazzam. Ligde oynanılan 29 maçta 9 gol ve 12 asist üretmiş Selçuk İnan. 12 asist zaten çok iyi ve formda bir Selçuk’tan beklenilen performans denebilir. Ancak orta sahada oynayan bir oyuncudan gelen 10 gol, takım olarak sizi ileriye götürür. Keza Galatasaray’da bundan Felipe Melo adında bir tane daha var. Resmen hazine. Geçtiğimiz senelere kıyasla gol sayısında büyük uçurum var Selçuk’un. Ortalama 2-3 gol ile seneyi bitirirken bu sene bu performansıyla istatistiklerini 3’e 4’e katladı.

Hem Galatasaray, hem de milli takım çok çok değerli bir oyuncuya sahip artık. Yani gözünüzü kapatıp kadroya ilk yazacağınız isimlerden birine dönüştü Selçuk. 27 yaşında olmasının oyununa verdiği olgunluk ve ortaya koyduğu karakter kendisini benim için iki takımda da kaptanlığın bir numaralı adayı haline getirdi. Şu anda Avrupa’nın hangi takımına koysanız o takımda oynayacak kalibrede bir oyuncu Selçuk. Tamam Barça hariç.

Lütfen bu golde sırasıyla; topu alış, vücudu koyarak rakibi ekarte etme, açı ve görüş alanını ayarlamak, plase vuruşun kalitesi’ne dikkat ediniz. Bunlara dikkat ederken de sırasıyla; teknik, fiziksel, mental ve yeniden teknik özelliklere baktığınızı unutmayınız. Malum hepsini bir arada izlemeye çok faz nail olunamıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder