5 Mart 2012 Pazartesi

Spor dünyasında öne çıkan gelişmeler..




Karşınızda İsmail Abi’nin ağzıyla atıştırmalık “olaylar olaylar”..

1. Lakers – Miami
2. Deron Williams & Rajon Rondo
3. Galatasaray M.P lider
4. Curtis Jerrels gitti
5. Andre Villas-Boas kovuldu
6. Trabzonspor ve Fenerbahçe galibiyet



1) Nba arenasının “en büyük rekabeti” sıfatını yıllardır Lakers – Boston ikilisinin taşımasına alışmıştık. Keza Nba’in koca oğlanları bu iki takım. Ancak yeşil beyaz formalı delikanlıların fazlasıyla yaşlanmasıyla beraber Miami o koltuğa oturdu diyebiliriz. Geçen gece de bu “yeni büyük rekabet”in bu sezonki 2. Perdesi oynandı. Staples Center’da Kobe’nin 1. ve 4. çeyreklerde devleşmesiyle Lakers Miami’yi mağlup etti. Enteresan olan ise Kobe’nin bu maçtaki en büyük yardımcısı Metta World Peace nam-ı diğer Ron Artest oldu. Metta’nın bu sezon rezalet olduğunu söylemeye bile gerek yok belki ama dün gece 17 sayı 7 rebound 4 asist ve 4 top çalma üretti ve hepimizin ağzını açık bıraktı. Miami cephesinde ise Bosh’ın yokluğu çok şiddetli hissedildi. Orta mesafe şutlarında çok başarısız olmaları ve Wade’in kötü bir gün yaşaması onları yenilgiye götüren temel etkenlerdi.



2) Deron Williams ve Rajon Rondo.. Dün gece muhtemelen içkiyi falan fazla kaçırmışlar. Çünkü normal insan performansı değildi ikisininki de. Deron Williams aldı karşısına Charlotte Bobcats’i ve şunları yaptı; 57 SAYI, 7 asist, 6 rebound ve.. 22’de 22 serbest atış. Arkadaş karşında bob kedisi buldun diye bu kadar çıldırılmaz ki.. Rondo da az malın gözü değil ki.. Onunki hem de New York Knicks’e karşı. 18 sayı, 20 asist! ve 17 rebound.. 18 sayıyı geç de, 20 asist nedir yahu. Hadi Rondo 20 asist yapabilir de 17 rebound nerden çıktı ki?



3) Galatasaray M.P deplasmanda Anadolu Efes’i 9 sayıyla mağlup etti ve lig liderliğine kuruldu. Jamon Gordon’ın makinistliğinde basketbolunu çok iyi bir seviyeye yükselten Galatasaray, bana göre hak ettiği yeri yakaladı. Tebrik ederiz. Anadolu Efes ise yeni koçu Zouros ile biraz daha farklı bir basketbol oynamaya çalışıyorlar. Ancak başarılı olmaları için zamana ihtiyaçları var. Seneye de daha verimli bir takım mimarisi kullanmalılar.



4) Fenerbahçe Ülker’in Amerikalı gardı Curtis Jerrels İspanya’ya transfer oldu. Zaten geldiğinden beri hiçbir zaman ısınamamıştım kendisine. Zira takımı oynatamayan gardlara genel olarak sıcak bakmıyorum. Curtis de bir günü diğerini tutmayan, takımı yönetemeyen bir oyuncuydu ve bu nedenle yollar ayrıldı. Yalnız Fenerbahçe’nin kötü performansının günah keçisi Jerrels oldu gibi. Bu son derece yanlış bir düşünce olur onu da belirteyim.



5) Chelsea sene başında 15m Euro gibi bir tazminat bedeli ödeyerek Porto’dan koparttığı Andre Villas-Boas’ı daha ilk sezonunu tamamlamadan kovdu. Villas-Boas’a kesinlikle başarılı oldu diyemeyiz. Yeni Mourinho lansmanının yarattığı baskı genç teknik adamın sonuna giden yolu açtı belki de. Şöyle de bir durum var ki, Villas-Boas’ın İngiltere macerası biraz erken başlamıştı. Belki 1-2 sene daha Porto’da geçirseydi ve ekleyeceği tecrübeleri de çantasına atıp Londra’nın yolunu tutsaydı, bence çok daha başarılı olabilirdi. İşe kulüp perspektifinden bakarsak bence Chelsea’nin yaptığı iş çok saçma. Çünkü Villas-Boas kendi sistemini kurup onun üzerinden başarılı olan bir adam. Bu sistemi tam olarak yerleştirmesi için de en az 1, 1.5 seneye ihtiyaç duyar. Yani Villas-Boas’ı getirmek bir projedir. Hani madem kısa vadeli başarısızlığa göz yummayacaktınız, neden Boas tercihinde bulundunuz?



6) Trabzonspor ve Fenerbahçe’nin galibiyetleri bana göre bir diğer önemli ve göz atılması gereken konu. Fenerbahçe’nin son haftalardaki futbolu haklı olarak eleştiriliyordu ve playoff’un yaklaştığı şu günlerde neredeyse Galatasaray şampiyon olmuş imajı yaratılıyordu. Ancak kendi evinde Gençlerbirliği’ne 6 attı Fenerbahçe. Hiç az buz bir galibiyet değil. Gençlerbirliği’nin de çok iyi oynadığını söyleyemeyiz ama Fenerbahçe’nin bu farklı galibiyeti moralleri yerine getirmek açısından da önemli. Son olarak Stoch’un hamit vari attığı golün muhteşem olduğunu ekleyeyim. Trabzonspor ise İnönü’de Beşiktaş’ı yenerek 3.lüğe kuruldu. 2-1’lik bir galibiyet aldılar ama Burak Yılmaz’ın kaçırdıklarının yarısı girse çok daha farklı bir galibiyet alabilirlerdi. Bu sonuçla beraber Karadeniz ekibinin playoff’ta yukarıları yakalamak için hevesi de arttı. Bakalım önümüzdeki haftalar playoff öncesi durumları değiştirebilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder