22 Nisan 2012 Pazar

Galatasaray - Fenerbahçe'ye saatler kala..



Dün gece Barça - Madrid maçıyla yaşadığımız futbol keyfinden sonra, bu gece de bizim "Lê Klasiğimiz"i izleyeceğiz. Normal şartlarda her zaman üst düzey heyecan ve adrenaline sahne olan bu güzide maçlar bu sefer öyle olacak mı merak ediyorum. Çünkü bu büyük ve şampiyonluk düğümünü daha da germe veya çözme potansiyeline sahip olan maça ilginin çok yüksek olmadığını hissediyorum. Taraftarlar henüz derbi havasına girmiş gibi gözükmüyor ama yine de maça doğru tansiyonların yükseleceğini, kalplerin hızlanacağını düşünüyorum.

Maçın iki taraf için de önemi çok büyük. 5 puan önde olan Galatasaray, bu maçı kendi evinde aldığı takdirde farkı 8 puana yükseltecek ve bir elini kupaya koyacak. 8 puan fark ve içeride oynanacak 2 maçın olduğu bir fikstürde Galatasaray için, Real Madrid'e dediğimiz gibi, "Şampiy" diyebiliriz. Bu akşam Galatasaray'da bir eksik yok. Muhtemelen sezon genelinde gördüğümüz 11'le sahaya çıkacaklar.Ki, Galatasaray için en önemli olaylardan biri bu 11'i koruyabilmiş olması. Düzen içerisinden 1-2 oyuncunun eksildiğinde takımın ne kadar bozulduğunu gördük. Sarı-Kırmızılıların bu akşam en önemli kozları yine Fernando Muslera, Selçuk-Melo tandemi ve Elmander olacak. Savunmanın gözü Sow'un üzerinde olacak ve muhtemelen Alex'e adam verilecek. Ancak genellikle Alex'in kimle eşleşirse eşleşsin bir açık bulduğu anda cezayı kestiğini biliyoruz, o yüzden Melo Alex'i savunurken diğer oyuncuların da onun pas ve koşu alanlarını tutması lazım. Yapabilirler mi bilmiyorum. Ancak genel anlamda baktığım zaman eksiksiz oynayacak olan Galatasaray'ın tam dolacak bir Arena'da ne yapıp edip maçı kazanacağını düşünüyorum. Fatih Terim gibi bir hoca da eline gelen bu fırsatı tepmeyecektir.

Fenerbahçe'de ise ceza alan Emre'yi bugün yine Telekom Arena'da göremeyeceğiz. Onun dışında tahmin edilenden çok farklı bir kadro çıkacağını sanmıyorum ama sonuçta Aykut Kocaman'ın ne yaptığı da belli olmuyor. Fenerbahçe'nin Kadıköy'deki maçlarda yaptığı gibi oyuna çok yüksek tempolu presle başlayıp başlayamayacağı önemli. Çünkü o 20 dakikada Türkiye'de domine edemeyecekleri maç yok. O şekilde başlayıp, golü bulabilirlerse önemli bir avantaj elde edecekler. Çünkü maçın kontrolünün Galatasaray'da olduğu sürece Fenerbahçe'nin işinin zor olduğunu düşünüyorum. Sarı-Kırmızılıların fizik gücünü de Kanaryadan yüksek gördüğüm için, maçın başından kontrolü ele geçiremezse ilerleyen zamanlarda daha da sıkıntı yaşayabilir. Tabi ki, en önemli silahlar Alex ve Sow olacak. Bu ikiliye artan formuyla iyi oynayan Cristian'ın destek vermesi ve onları ileride yalnız bırakmaması çok önemli. Tayfur Havutçu'nun Sivok, Aykut Kocaman'ın da Stoch düşmanlığını pek anlamıyorum ve muhtemelen bugün de Stoch en azından yedek soyunmalıdır. Geriye düşerlerse yedekten gelecek oyuncunun Semih'ten daha efektif olması lazım.

Derbilerde ekstrem durumlar haricinde favori taraf ev sahibidir. Bu maçta da hem sezon boyunca gösterilen performans hem de ev sahibi avantajıyla Galatasaray bir adım önde. Ancak Fenerbahçe'nin de bu maçlara nasıl konsantre olduğunu yakından biliyoruz. Kalecilerin öne çıkacağı gollü bir maç olacağını tahmin ediyorum. Hakem Fırat Aydınus'a da güveniyorum ve umarım hiç bir şartta kontrolü kaybetmez. Yan hakemlerin de maçın kaderine etki etmemesini umarak, noktayı koyuyorum, haydi eyvallah arkadaşlar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder