16 Kasım 2011 Çarşamba

Elveda Guti Hernandez

Jose Maria Gutierrez Hernandez, yani kısaca Guti, hatırlayacağımız gibi 2010-2011 sezonu öncesi, Yıldırım Demirören’in taraftarlarla barışma projesi adı altında transfer edilen 2 yıldız futbolcudan birisiydi (diğeri ise Quaresma’dır). Bu denli tanınmış bir oyuncunun transferi, Beşiktaş’ı reklam anlamında ileri taşımış olabilir belki ama sportif başarı konusunda Guti’den istediği verimi özellikle son dönemlerde bir türlü alamadılar ve gitti-gidecek derken sonunda resmi açıklama geldi ve Guti’nin sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi geçtiğimiz günlerde.

Peki, kısaca kimdir Guti ? Kariyerinde Beşiktaş öncesi sadece bir takım bulunur: Real Madrid. Altyapısı dahil 26 yıl boyunca Real Madrid formasını 600 maçtan çok giyen, Real kaptanlığına yükselmiş, takımıyla 5 La Liga şampiyonluğu, 3 UEFA Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu, 4 İspanya Kral Kupası kazanmış bir isimdi Guti.

Fakat bu denli kariyerli ve başarılı bir Guti, neden Beşiktaş’ta tutunamadı ve istenilen verimi veremedi ? Bunun başlıca sebebi, Guti zaten Beşiktaş’a geldiğinde 34 yaşındaydı. Hepimizin bildiği üzere İspanya’da Türkiye’ye oranla daha az fiziksel mücadele ve daha teknik bir oyun anlayışı var. 34 yaşında, fizik olarak düşüşe geçmiş, kariyeri boyunca İspanya dışında futbol oynamamış bir yıldızın Türkiye’deki sert futbola ve fizik mücadeleye ayak uydurabilmesi zaten sürpriz olurdu. Bir de şu açıdan bakmak lazım; Guti, attığı ara paslar, öldürücü toplar, oyunu okuyabilme yeteneği ile ön plana çıkan bir oyuncu. Fakat bazen o kadar sistemsiz oynuyor ki Beşiktaş, top almaya boşa kaçan, topsuz oyunda hareketli olan kimseyi göremiyoruz sahada, ee Guti bu durumda kime ara pas atabilirdi ki diye sorabiliriz…

Guti’nin aslında Beşiktaş performansına bakacak olursak, Beşiktaş’ın son 1,5 yılda çalıştığı 3 teknik direktörün periyotlarına bölmemiz gerekir. Guti’nin en efektif performansını, 2010-2011 sezonunun ilk yarısında, Berndt Schuster yönetiminde verdiğini görebiliyoruz. Schuster’in istifasından sonra takımın başına geçen Tayfur Havutçu ile beraber, Tayfur Hoca’nın koşan mücadele eden bir takım yaratma düşüncesi ile yavaşça yedek kulübesine çekilmeye başlanıyor Guti. Ve son dönem, Carlos Carvalhal döneminde iyice futbolcu olmaktan çıkıyor diyebiliriz. Carvalhal ile bir türlü yıldızı barışmayan Guti, çoğu maçta 18 kişilik kadroya giremeyen, sürekli magazin haberlerinin gündeminde olan, geceleri mekanlardan sarhoş bir şekilde çıkmasına alıştığımız, izin almadan ülkesine dönen, bazı antrenmanları kaçıran bir oyuncu konumuna geliyor, bunda da Carvalhal’in kendisini küstürdüğünü öne sürüyor. Carvalhal Guti’yi küstürdü diye mi böyle oldu, yoksa Guti böyle olduğu için mi Carvalhal Guti’yi kadro dışı bırakıyordu, onu bilemiyoruz tabii ki.

Sonuç olarak, bence Guti’nin bu saatten sonra Beşiktaş’a, Beşiktaş’ın da Guti’ye hiçbir faydası olmayacaktı ve en doğru karar alınarak sözleşme dostça karşılıklı olarak feshedildi. Guti’ye, Türkiye’nin ve özellikle Beşiktaş’ın isminin İspanyol medyasında daha sık geçmesini sağladığı için teşekkür ediyoruz ve eğer futbol hayatına devam etmeyi düşünüyorsa gelecek takımında başarılar diliyoruz kendisine. Adios GUTİ ..!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder