30 Ağustos 2012 Perşembe

Olmadı be Fenerbahçe !


Moskova deplasmanında temsilcimiz 2-1 mağlup olmasına rağmen, tur için ülkece ümitliydik. O atılan 1 golün değeri büyüktü ve içerdeki maçta işimize yarayacaktı. Ancak umulan olmadı, Fenerbahçe evinde Spartak Moskova'ya diş geçiremeyince Şampiyonlar Ligi biletini kapan ne yazık ki Rus temsilcisi oldu, Fenerbahçe ise UEFA Avrupa Ligi gruplarına kaldı.

Maçın hemen başlarında, hem defansın hem de kaleci Mert'in hatasıyla oldukça basit olduğunu düşündüğüm bir gol bulunca Spartak, hemen ardından Krasic'in sakatlığı, Fenerbahçe için ilk yarıyı tam anlamıyla kabusa çevirdi. Orta sahada Selçuk Şahin ve Mehmet Topal'ın kaptırdığı toplar ve oyunun kanatlara yeterince yayılamaması sonucu Fenerbahçe'nin inanılmaz derece organize olamayan bir takım hüvviyetine bürünmesine sebep oldu.

İkinci yarı ise Şampiyonlar Ligi eleme maçı rövanşında kendi evinde oynayan bir takımın oynaması gerektiği gibi oynayan Fenerbahçe, rakibi kendi yarı sahasına boğdu, ancak maçı uzatmaya götürmesi için gerekli olan 2. golü direkler ve rakip kalecinin başarılı performansı sayesinde bir türlü bulamayınca, tur Fenerbahçe'nin kendi ellerinin arasından kayıp önce İstanbul Boğazı'nı daha sonra da Karadeniz'i geçerek Rusya'ya gitmiş oldu. Olmayınca olmuyor, demek ki son 30-40 dakikalık baskı tur için yeterli olmuyor.

Fenerbahçe'de dünkü maçın kaptanı Selçuk Şahin'e özel olarak değinmek istiyorum. Yeteneğini (!) zaten tartışmaya pek gerek yok. Zaman zaman Steven Gerrardvari paslar atsa da, ayağında topu gereksiz oyalayıp orta sahada basit pas hataları yapınca, bu hatalar rakibe kontra-atak olarak geri dönüyor ve kaptan Selçuk, Fenerbahçe'nin kendi elinde patlayabileceği bir bombaya dönüşüyor. Kuyt'lı, Sow'lu, Krasic'li, Stoch'lu ileri hattı besleyen Selçuk olacaksa sezon boyunca, sıkıntı büyük değil mi sizce de ?

Aaa bir de Hasan Ali diyelim. Sezon öncesi Hasan'ın defansif olarak zaafları olduğunu söylemiştik, ancak ben bu kadar kötü başlamasını beklemiyordum. Yaptığı kademe hataları, müdahale zamanlamasındaki sıkıntıları, Fenerbahçe'nin yediği atakların çoğunlukla kendi sol bekinin bölgesinden olacağının sinyallerini, S.O.S. olarak bağıra bağıra vermekte. Yine de olumlu bakmaya çalışalım, henüz genç, adapte olacaktır diyelim.

Şüphesiz ki, Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi vizesi alamamasına en çok sevinen, kasasına bu sayede daha çok Şampiyonlar Ligi ayakbastı parası girecek, belki de Amrabat'ın yüksek bonservis bedelini bu parayla çıkarabilecek olan Galatasaray olmuştur. Neyse bakalım, Fenerbahçe'ye UEFA Avrupa Ligi'nde başarılar dileyelim ve bu kadro kalitesi ile gruplardan çıkabilmesi gerektiğini belirtelim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder