22 Eylül 2011 Perşembe

Bursa 1 - 2 Beşiktaş (peki futbol?)



Türkiye'nin birbirinden en çok nefret eden takımlarından ikisinin karşılaşmasında sonuç 2-1 siyah-beyazlıların lehine oldu. Maçın futbol açısından keyif verdiğini çok söyleyemeyiz ama 85 dakika hiç bir şey üretemeyen Beşiktaş'ın son 5 dakikada iki kafa vuruşu ile maçı alması bize futbolun enteresanlığını bir kez daha kanıtladı.

Beşiktaş bu maçı kazanmış da olsa, iyi top oynamadığı aşikar. Bu durumda etkili olan unsurlar; orta sahanın yaratıcılık ve üretkenlikte yeterli olamaması ve kanatların geçen sezon gibi işlememesi. Fernandes'in çok geride kalması hem onun hem de Beşiktaş'ın "verimli" pas trafiğinin önüne set çekiyor. O'nu bu kadar geride kullanmak bana kalırsa faydasız bir hamle. Bir de bence bu bölgede yeterince verimli olamadığını düşünüp oyundan çıkartmak teknik direktörün yetersiz olduğunu gösteriyor.

Kanatlarda ise Simao ve Quaresma geçen sezonu mumla aratıyor. Simao'nun oyun kurucu rolüne soyunması da onun verimliliğini azaltıyor diyebiliriz. Onu bu role iten de aslında orta sahanın fazla geride ve verimsiz oynaması. Quaresma'nın atılması ise çok net bir disiplinsizlik gösterisi. Sarı kartlı bir şekilde oynarken gidip öyle bir hareket yapması ve neredeyse bile bile atılması kendisine yakışmadı. Malum Beşiktaş iyi bir durumda değilken Quaresma'nın kaptan çıktığı bir maçta takımını eksik bırakmaması gerekirdi.

Son olarak Beşiktaş'ın son gollerini hep kafayla atması enteresan bir durum. Kafa ile gol atabilen bir takım olmak ofansif çeşitlilik açısından önemlidir ama bir tek kafayla atabilmek de tabi ayrı bir soru işareti.

Bursaspor ise 10 kişi kaldıktan sonra kendi sahasına gömülüp kontradan bulursam atarım felsefesine döndü. Fena oynamadılar ama bence 85 dakika önde olmalarının nedeni Beşiktaş'ın çok kötü olmasıydı. Beşiktaş o kadar hiç bir şey üretemedi ki, Bursaspor da rahat rahat götürdü maçı. Bulduğu 1-2 tane net gol pozisyonunu değerlendirebilse ve farkı 2'ye çıkarabilse maçın geri dönüşü olmazdı.

Bursaspor'da N'diaye'yi çok beğendim. Savunmayı bırakmıyor ve mücadelesini hiç kesmiyor, bunun yanında hücuma da elinden geldiğince katkı vermeye çalışıyor. Topu kanatlara iyi açıyor oyunu rahatlatıyor. Kısacası çok yerinde bir transfer yapmışlar. Scott Carson'a karşı da ön yargılı olmama rağmen kendisini beklediğimden iyi buluyorum. Serdar Aziz ve Turgay da yine takımının iyilerindendi. Yedikleri ikinci golün faturası ise bence tamamen Vederson'un. Böyle bir konsantrasyon eksiği olmamalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder