7 Eylül 2011 Çarşamba

Zevksiz maç, etkisiz futbol


Çok önemli 4-5 oyuncumuzdan eksik olarak çıktığımız Avusturya deplasmanından 0-0 beraberlikle dönüyoruz. Grupta ikincilik açısından fena olmayan bir skor ancak, bence kazanmalı ve 2.liği neredeyse garanti bir hale getirmeliydik. Ayrıca en iyi 2.liği kovalamak için de kazanmamız şarttı. Avusturya bugün de tekrardan gördüğümüz gibi zayıf bir ekip. Biraz hücum pres, biraz pas yaptığımız dakikalarda bir şekilde rakip kaleye gidebildik ama biz bunları çok az yaptığımız için maç golsüz bitti. Zaten maça çıkan 11'imiz ve oyun yapımız da golü aramaktan çok, golü yemeyelim atarsak atarız şeklindeydi. Oysa rakibimiz daha birkaç gün önce 6 gol yemiş, savunma zaafları üst düzey olan bir takımdı.

Maçın detaylarına gelmeden önce dikkatimi çeken bir şeyi sizinle paylaşayım. Maçtan önce Avusturya’daki gurbetçilerimizle röportaj yapmışlar ve maç kaç kaç biter golleri kimler atar diye sormuşlar. Alınan cevapların %90 ‘ında golü Arda atar deniliyor. Bu da milli takımımızın ne denli bir santrfor eksiği yaşadığını gösteriyor.

Maçtan bahsedecek olursak; genel olarak gayet sıkıcı ve kalitesiz bir maç oldu. Savunmamız 1-2 hata dışında bu maç fena değildi, tabi ki bu durumda Avusturya’nın Arnautovic dışında kaliteli forvetlerinin olmaması da etkili olmuştur. Arnautoviç de deyim yerindeyse “işin gırgırındaydı”. Kendine oynayan ve takımdan kopuk bir havadaydı. Bizim oyunumuzda ise ilk yarıda en çok gözüme çarpan şey uyumsuzluk oldu. İlk 11’imizde değişen 4-5 oyuncu oyuncunun olması kolektif oyuna negatif etki etmiş. Özellikle Yekta ve Mehmet Topal’ın (uzun zamandır) ilk defa oynaması etrafındakilerle iyi anlaşamamalarına sebep oldu. Özellikle ilk 70 dakika oyun kurmakta çok zorlandık. Bu süreden sonra Avusturya’nın biraz daha açılmasının sayesinde daha rahat pozisyonlara girdik. Maçın son yarım saatinde ise 2 oyuncu değiştirip diri oyuncularla devam etseydik daha da fazla pozisyon bulabilirdik. Özellikle Gökhan Töre'nin Avusturya gibi savunmada sorun yaşayan bir takıma karşı hızıyla ve top sürebilmesiyle çok etkili olabileceğini düşünüyorum. Oyuncularımıza kısa kısa göz atacak olursak;

Volkan: Kendisine çok iş düşmedi ancak kalede bulunması kesinlikle güven veriyor.

Egemen – Servet: Bence iyi maç çıkardılar, özellikle Egemen’i geçen maçlara kıyasla daha çok beğendim. Servet ise bildiğimiz, alıştığımız görüntüsündeydi. Ben ne yazık ki, Servet'e iyi oynasa da kötü oynasa da güvenemiyorum.

Sabri: Yaptığı yine çok saçma ve gereksiz işlerin yanı sıra, alıştığımız Sabri’nin aksine bugün çok iyi 2-3 tane orta kesti ve bu ortaların devamında önemli pozisyonlar yakaladık. Ayrıca yorulmamasının etkisiyle de ikinci yarıda daha iyiydi.

Hakan Balta: Geçtiğimiz sezondan daha iyi bir görüntüsü var, ancak son iki sezonda çok yavaşladı ve bu yavaşlığı (hantallığı) bazı pozisyonlarda önemli sıkıntı yaratabiliyor. Bugün o da başarılı sayılabilir.

Yekta: Tartışmalı bir kararla ilk 11 başlayan Yekta vasat bir performans çizdi. İdeal bir milli takımda kesinlikle ilk 11 olmaz, ancak bugün çok da kötü oynamadı ve bir bakıma kendinden beklenileni verdi.

Mehmet Topal: Oldukça iyiydi, ancak ideal olarak Mehmet’in tek ön libero olarak önünde iki tane teknik kapasitesi yüksek oyuncuyla (Nuri-Emre) gerektiğini düşünüyorum. (Maçına göre Nuri-Emre-Selçuk da oynayabilir tabi ki.)

Selçuk Şahin: Hiddink’in kendisinden beklediği oyunu oynuyor ama bence Selçuğa bu takımda hiç gerek yok.

Arda: Yaratıcı oyuncu eksiği çektiğimiz bu maçta, neredeyse her pozisyonu Arda’nın yönetmesiyle oynadık. Bu durumun doğal sonucu olarak 60-65. dakikadan itibaren yorgunluktan temposu çok düştü. Keşke penaltıyı da atabilseydi ama olmayınca olmuyor.

Burak Yılmaz: En büyük artısı fiziksel olarak çok iyi durumda olması. Bu nedenle maç boyunca topa basıp rakibi yoruyor. İki tane çok iyi pozisyonda şansı yanında değildi. Ne kadar zaman zaman amatörce hatalar yapsa da ben Burak’ı beğeniyorum ve takıma önemli katkı verdiğini düşünüyorum. Bugün kazandığı penaltı da tamamen fiziksel olarak iyi durumda olmasının bir getirisi.

Umut Bulut: Umut’u ben neredeyse hücumdan çok defansta gördüm. Geriye de katkı vermesi güzel ama bir santrforun maçı hiç pozisyona girmeden tamamlaması da iyi bir durum değil tabi ki.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder