Son maçında Litvanya’ya 4. çeyrekteki kendine yakışmayan hataları nedeniyle maçı kaybeden 12 Dev Adam, bugün de belki telafisi olmayacak bir maç kaybetti. 1 sayı farkla Polonya’ya yenilen milliler, tur şansını da zora soktu. Artık yarın Büyük Britanya’nın Polonya’yı yenmesini bekleyeceğiz.
Daha maçın başından itibaren ruhsuz ve oyuna konsantre olamamış olan 12 Dev Adam, bu bölümlerdeki oyununun cefasını maçın sonuna doğru çekti. Öncelikle daha birinci çeyrekten itibaren çök kötü savunma yaptık. Bu nedenle hücumdaki performansımız da düştü. Ömer Aşık’ın da gününde olmamasının etkisiyle hücumda pota altını Enes Kanter oyuna girene kadar hiç verimli kullanamadık. Genel şut performansımızın da iyi olmaması nedeniyle ilk yarıyı Polonya karşısında geride kapattık. Kabiliyet ve oyuncu kalitesi olarak Polonya ile aramızda bu kadar fark olmasaydı, muhtemelen farklı bir şekilde geriye düşmüş olabilirdik.
3. çeyrekte ise performansımız ilk yarıya kıyasla daha iyiydi. Bu gelişimin temelinde de Enes Kanter ve Emir Preldzic’in çok iyi oynamaları yatıyor. Hidayet hücumumuzun ritmini bana göre bozuyor, Emir’in oynadığı oyunla Hidayet’in oynadığı oyun arasında çok ciddi fark var. Emir her aldığı topu “takım için” en verimli şekilde oynamaya çalışırken, Hidayet eskiden çok iyi yaptığı bu özelliğini bana göre kaybetmiş. Aldığı topu olduğu yerde 5-6 saniye tutup sonra potaya gönderen bir oyuncu %90la da atsa bana göre takıma kattığından daha fazlasını takımdan götürür. Hido da ilk üç çeyrek boyunca bu bahsettiğim kalıpta oynadı. Son çeyrek ise biraz daha ondan beklediğimiz oyunu oynamaya çalıştı. 3. Çeyreğin sonundaki 30 saniyede ise bir hakem fiyaskosu yaşandı. Aklınıza gelebilecek her negatif düdüğü bu yarım dakika içinde bize çaldılar. Hakemlerin bu yanlı tutumlarının ardından açtığımız fark bir anda eridi.
Son çeyrekte de arzuladığımız performansı sahaya yansıtamayınca 1 sayı farkla maçı kaybettik. Bu maçı kaybetmemizin iki esas nedeni var; hakemler ve kendi oyunumuz. Açıkçası hakemlerin etkisi benim gözümde hiç ama hiç değerli değil. Lampe ve Gortat’sız bir Polonya’ya karşı oynuyorsan ve sen en az yarı finali hedefliyorsan kazanacaksın. Bunun başka yolu yok. İspanya nasıl kötü oynadığı maçta 2 sayıyla da olsa kazanıyorsa sen de kazanacaksın. İlk yarıda kabul edelim ki top bile oynamadık. Bizim kadromuz bir İspanya değil. Bizim böyle oynama hakkımız yok. Geçen sene olduğu gibi her maçta savaşmalı ve yapabileceğimizin maksimumunu yapmalıyız. Eğer ki yapmazsak, işte böyle hakemlerin rakibimize hediye ettiği 5 sayı bizi turnuvanın dışına atar. Her zaman yaptığımız gibi kolay yolu seçip bütün suçu hakemlere yüklemeyelim. Ki Orhun Ene de sağolsun suçu hakemlere yüklemedi ve özeleştiri yaptı. Şu işleri hakemlerin eline bırakmadan söke söke kazanacağımız günler de gelir umarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder