21 Eylül 2011 Çarşamba

Galatasaray'da seri galibiyet almak günahtır.



Çarşamba gecesi futbolunda ilk karşılaşma Karabükspor – Galatasaray arasındaydı. Bu karşılaşmada sonuç sıkıcı bir 90 dakikanın ardından 1-1 oldu. Karabükspor geçen seneki sürprizlerinin ardından bu sene de belli düzeyde iyi futbol oynamaya çalışıyor. Galatasaray ise seri galibiyet almak istemediğinden olsa gerek 15. dakikada 10 kişi kalmayı başardı ve mağlup olmaktan son 10 dakikada kazandığı penaltıyla kurtuldu.

Maça aslında daha iyi başlayan taraf Galatasaray’dı. Bu durumda Fatih Terim’in elindeki en ideal kadroyu sahaya sürmesinin de etkisi vardı. Baros’un yedek başlaması bekleniliyordu ama Sabri’yi de yedek oturtması benim için sürpriz oldu. Neyse, Muslera’nın oyun dışı kalmasına kadar Felipe Melo’nun ve Sercan’ın yakaladığı pozisyonlar Galatasaray’ın gole en yaklaştığı anlardı. Muslera’nın yaptığı hata ise tam anlamıyla amatörce. Kırmızısı tartışılabilir ama Muslera gibi bir kalecinin de böyle bir hata yapmaması gerekir. Topu elden kaçırmak kabul edilebilir bir hatadır, malum Cech de kaçırıyor ama böyle bir çıkış hatasını üst düzey kalecilerin yapmaması gerekir. Tam çift forvet olarak Galatasaray’ın neler yapabileceğini görme fırsatı bulacaktık ki Muslera sağolsun bu fırsatı elimizden aldı ve yine tek forvet oynanıldı. Galatasaray’da kanatların santrfora desteği çok sınırlı olduğu için her maçta uç eleman çok yalnız kalıyor. 4-4-2 ‘de bu yüzden GS için bir zorunluluk. Riera’nın çıkması bana göre bir hata oldu ama bir tercihtir sonuçta ve bu konuda çok da fazla bir şey söyleyemeyiz. Ben olsam Kazım’ı kenara alıp Sercan’ı sağa koyardım ama Kazım’ın da bu maçta fena oynamadığını gördük.

Savunma hattıyla ilgili düşüncelerim değişmiş değil. Tek tek iyi de oynasalar kötü de oynasalar güven vermiyorlar ve sürekli sonuca etki edecek bir hata yapma potansiyeli taşıyorlar. 10 kişi kaldıktan sonra Melo ve Selçuk’un performansı bir kat daha önemli hale geldi. Bu orta sahanın göbeğindeki iki oyuncu da sağ bek ve sol bekteki iki oyuncu da 10 kişi kaldıktan sonra 2 kişilik koşmalıydı ama yapmadılar. Durum da böyle olunca Galatasaray 2. yarıda neredeyse hiçbir şey yapamadı diyebiliriz. Sadece bu maç için değil, genel olarak da beklerinden yeterince hücum katkısı alamaması Galatasaray’ın ofansif gücüne çok etki ediyor. Hakan Balta’nın çok zayıf kaldığını söyleyebiliriz.

Karabük’ü ise tebrik etmek gerekiyor bence. Bir Anadolu takımının pas futbolu oynamaya çalışması bile başlı başına takdir edilmesi gereken bir durumken bir de bunu başarabilmeleri ayrıca önemli. Emenike’nin gitmesinden sonra performanslarında bir düşüş beklemiyordum ki bir de üstüne performanslarını arttırıyorlar. Cernat ise takımı yöneten beyin. Teknik olarak da, mental olarak da Karabükspor’u daha iyiye taşıyor. Yeni forvetleri Shelton’ı da beğendim. Yüksek bütçelere sahip olmayan bir Anadolu takımı için ideal bir transfer.

Kısacası Karabük için belki sahadaki futbolun karşılığı değil ama Galatasaray beraberliği iyi sonuç, Galatasaray içinse önemli bir kayıp. Çünkü bu maçların kazanılması şampiyonluk yolunda olmazsa olmaz. Bu maçlarda ardı ardına puan kaybedenler ise şampiyonluktan lig sonunu beklemeden kopuyorlar. Ancak şu anki durumda ilginç olan bütün büyük takımların ciddi puan kayıpları yaşaması (Fenerbahçe hariç). Durumun böyle olması da bu kayıplar telafi edilebilir demek oluyor. Eh, ne de olsa başımıza play-off çıktı bir de.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder