Dün Avrupa Şampiyonası’nda 12 Dev Adam sahne aldı. Şampiyonadan önce katıldığımız üç turnuvada aldığımız sonuçlar pek te iç açıcı değildi. Hem sakatlıklar hem de hazırlık döneminde yaptığımız ağır kondisyon idmanlarından dolayı takımımızın yorgunluğu form tutmamızı zorlaştırdı. Belki de bu yüzden zor olan grubumuzda karşılaşabileceğimiz en kolay ve kendimizi bulup turnuvaya ısınma bakımından en müsait olan rakiple yani Portekiz’le karşılaştık. İlk önce Portekiz’den bahsetmek istiyorum. Uluslararası tecrübesi neredeyse hiç olmayan oyunculardan kurulu bir ekip. Kadronun temeli Porto ve Benfica’da oynayan oyunculardan kurulu. Savaşçı pota altı oyuncuları var ama kapasiteleri bir yere kadar.
12 Dev Adam ise maça çok tutuk başladı. İlk 5 dakikada sadece 4 sayı bulabildik. Ama sonra takım açıldı ve şutlarımız girmeye başladı. Özellikle hazırlık turnuvalarında hücumda yaşadığımız sıkıntılardan biraz arınmış gibiydik. Şutlarımız maç boyunca fena değildi ve set oyunlarında çoğu zaman akıcı hücum edebildik. Tabii bunda rakibin Portekiz olmasının da etkisi büyüktü. Özellikle Enes maç boyunca çok iyi bir yüzdeyle 14 sayı attı 7 ribaunt aldı ve gerçekten müthiş katkı yaptı. Maç boyunca 12 oyuncumuzdan da sayı bulduk ve dünya Şampiyonasında övündüğümüz bu kimliğimize geri dönmüş olduğumuzu gösterdik. Bu gibi maçlar kazanmanın yanında biraz olsun mesaj verme maçlarıdır. Bakınız günün ilk maçında 20 küsur sayı farkla öne geçen İspanya. Maç içerisinde gevşediler ve maç neredeyse son topa kalıyordu. Biz ise maç içinde gevşemedik ve maçı farklı kazanarak mesajı biraz olsun verdiğimizi düşünüyorum.
Turnuvaya iyi başladık. Bugün Büyük Britanya ile ikinci maçımızı oynayacağız. Britanya kadrosunda Luol deng ve Joel Freeland gibi yıldızlarıyla dün Litvanya’ya çok sıkıntı yarattı. Ama dün çok enerji sarf ettiler. Biz ise daha dinç durumdayız. Britanya’yı yeneceğimiz düşünüyorum. Yenmeliyiz de. Kadro kalitemiz ve tecrübemiz onların çok üstünde. Bu şekilde bench’imizn katkı verdiği ve savunmayı daha sert yapabilirsek yenemeyeceğimiz takım yok gibi. Hele ki Calderon’un ve Rubio’nun hiç formda olmadığı, Rudy Fernandez’in sakatlıkla uğraşıyor olduğu bir İspanya’dan hiç gözümüzün korkmaması gerektiğini düşünüyorum. Unutulmasın ki biz Dünya ikincisi bir ekibiz ve nolursa olsun favorilerden biriyiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder