31 Ağustos 2011 Çarşamba

Aman futbolda da dikkatli olalım.


Basketbol milli takımımız bugün sahne alırken, futbol milli takımımız da cuma günü Kazakistan'a karşı sahaya çıkacak. Kazakistan'dan sonra da haftaya salı günü Avusturya deplasmanına gideceğiz. Bu iki maç tabiri yerindeyse "ölüm kalım" maçları. Eğer Euro2012'ye gitmek istiyorsak önümüzdeki 4 maçın Almanya dışındaki 3'ünde galip gelmek zorundayız.

Türkler olarak milletçe tuhaf maçlarda tuhaf puan kayıpları yapmaya bayılıyoruz. Daha önce Estonya'ya bu sefer de Azerbaycan'a yaptığımız gibi. Yine bu kontenjanımızı kullandığımıza göre bundan sonraki maçlarda "beceriksizlik" yapma lüksümüz yok. Kazakistan maçı neyse de Avusturya maçı beni korkutuyor. Nedeni ise Avusturya kaynaklı değil. Bizim takımın şu anki durumuna hiç güvenemiyorum. Artık şu oyuncu kadroya niye alındı şu oyuncu neden yok tartışması yapmamak lazım, çünkü belli ki Hiddink'in takımı böyle olacak. Kafasında kurduğu takım ve kadro bu ki, bunu değiştirmiyor. Ancak bu sefer şöyle bir şanssızlığımız var; takımımızın en iyi ve efektif oyuncularından ikisi (Hamit ve Nuri) sakatlıkları nedeniyle kadroda yok. Estonya karşısında da oynamamışlardı ama Kazım'ın kendi becerisiyle attığı iki gol sayesinde maçı rahat kopardık. Avusturya ise Estonya'dan daha iyi bir ekip ve onlarla deplasmanda oynayacağız. İster istemez içimizde bir kuşku uyanıyor.

Orta sahamızın hem yaratıcı hem de yetenekli iki oyuncumuzun olmayışı takım olarak oyun kurma kapasitemizi de düşürüyor. Böyle bir kadro yapısında kesinlikle Selçuk İnan ve Emre Belözoğlu'nun daha çok sorumluluk alıp takımı yönetmeleri gerekiyor. Millilerimizin esas sorunu ise ileri uçta. Forvette kullanmak için elimizde Burak Yılmaz, Cenk Tosun, Kazım ve Umut var. Bu bölgede inanılmaz yetersiziz. Kazım ve Burak zaten bana kalırsa santrfor değil kanat (iç forvet) oyuncuları. Eğer yine diğer maçlardaki kadroyla sahaya çıkarsak 3'lü forvet hattımız Burak-Kazım-Arda'dan oluşacak. Yine oyuncularımızın kişisel becerileriyle bir şeyler üretmesine ihtiyacımız olacak.

Kazakistan maçını öyle ve ya böyle kazanırız. Daha sonra ise Avusturya'ya karşı sahaya çıkan 11 oyuncumuzun hepsinin müthiş bir eforla mücadele etmesi gerekiyor. Malum teknik kapasitemiz düşünce mücadele ve fizik gücümüzü arttırmamız gerekiyor.

Bir de işin şüphe uyandıran diğer bir kısmı liglerimizin geç başlamasıyla ilgili. Oyuncularımızın fiziksel olarak yeterli düzeye gelip gelmediğini bilmiyoruz. Özellikle Fenerbahçe'li oyuncularda motivasyon düşüklüğü ve moral bozukluğu olabilir ki bu oyuncuların iyi oynamasına çok ihtiyacımız var. Aman bu maçlara dikkat edelim de bir kez daha kötü sürprizlerle karşılaşmayalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder