17 Ağustos 2011 Çarşamba

Üç büyüklerin transfer atakları ve gelişmeleri

Federasyonun şike soruşturmasıyla ilgili ceza yaptırımını ertelemesini açıklamasının ardından kulüplerimizde transferin hız kazandığını görüyoruz. Galatasaray'ın, Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın yaptığı ve ya peşinde olduğu transferlere bir göz atalım.


Öncelikle Fenerbahçe'den başlayalım. Geçtiğimiz dönem boyunca ne olacağı belli olmadığı için Fenerbahçe'den hiç konuşmadık, ancak şu saatten sonra en azından lige başlayacağı belli olduğu için spor kapsamında konuşmaya başlayabiliriz. Öncelikle Fenerbahçe'nin iki forvet oyuncusuyla yollarını ayırdığını hatırlayalım. Emenike ve Guiza. Guiza'nın gitmesi hiç bonservis bedeli getirmese bile yıllık 4m euro pozitif yazmak demek ki bu da iyi para. Fener'in şu an elinde Niang ve Semih var. Basında yazılan çizilen ve değişik yerlerden duyduklarımız ise bu bölgeye bir oyuncu daha transfer etmek istedikleri yönünde. Ben genel düşüncem olarak Niang'ın sol açıkta oynamasını doğru bulmuyorum ve o bölgede iyi oynadığını düşünmüyorum ancak evet Fenerbahçe'nin ileri uca takviye yapması rotasyon açısından iyi bir hamle olur. Yazılan çizilen Fener'in Moussa Sow'un peşinde olduğu yönünde. Bana kalırsa Lille'in Sow'u bırakması oldukça zor, ancak Fenerbahçe yönetimi Sow'u koparmayı başarabilirse süper olur. Şu anda kariyerinin zirvesinde olan 25 yaşındaki bir futbolcu Sow. Sow-Niang forvet hattı kurulursa gayet yırtıcı ve etkili olur. Ancak dediğim gibi Lille bu oyuncuyu bırakmaya sıcak bakmayacaktır. Zaten bu transfer döneminde Cabaye ve Gervinho gibi çok önemli oyuncularını kaybettiler. Şimdilik Hazard ve Sow takımı taşıyor. Sow'un da gitmesi durumunda Lille ofansif anlamda çöker ki muhtemelen onlar da bunun farkındadır. Tabi bir de Niang satılırsa durumu var. Ancak Aykut Kocaman'ın Niang'ı elden çıkartmayı göze alacağını sanmıyorum, ki zaten çıkartmaması da gerekir.


Geçelim Beşiktaş'a. Beşiktaş'ta da forvet arayışlarının sürdüğünü biliyoruz. Bugün ayrıca şöyle bir haber geldi ki, doğru mu yanlış mı bilinmez. Transfermarkt sitesinin haberine göre Beşiktaş 12m euro karşılığında Almeida'yı Benfica'ya sattı. Fon yardımıyla alındığı için ise 6m euro'su Beşiktaş'ın kasasına girecek. Bakalım ilerleyen saat ve ya günlerde doğru mu yanlış mı ortaya çıkar. Neyse Beşiktaş'ın ise konuşulduğu üzere yeniden peşine düştüğü yıldız Forlan. Forlan transferinde bonservis konusunda çeşitli indirimler yapıldığı ancak henüz anlaşmasının sağlanamadığı söyleniliyor. Benim Forlan adı ne zaman geçse ilk düşündüğüm baktığım şey maliyeti. Çünkü senelik 5.5m euro gibi paralar konuşuluyordu ki Türkiye'de hiç bir kulübün vermemesi gerekir. Ancak daha makul ücretlere çekilirse Forlan da Türkiye'ye gelebilir. Peki Forlan Beşiktaş'a gelirse ne yapar? Öncelikle söyleyelim ki Copa America'da izlediğimiz Forlan Dünya Kupasında izlediğimiz Forlan'dan farklı. Yani formsuz geçirdiği bir sene onu etkilemiş ve eski bitiriciliğinde değil. Ancak saha içinde tam bir lider. Top taşıyor, takımı ayağa kaldırıyor ve tam anlamıyla takımı yönetiyor. Beşiktaş'ın böyle bir oyuncuya ihtiyacı var mı? Evet bence var. Malum Guti'nin halini geçen sene gördük. Aşağı yukarı aynı yaşta olmasına rağmen Forlan Guti'den çok daha dinç. Yani Forlan gelirse kesinlikle katkı verecektir. Alıp takımı tek başına şampiyonluğa taşıyacak durumda değil ancak Beşiktaş'ın duyduğu forvet ihtiyacını kapatabilecek bir oyuncu. Tabi ki Forlan'ın transferini geçtiğimiz dönemlere kıyasla daha olası kılan bir gelişme daha var. O da dün gece Atl.Madrid Porto'dan Falcao'yu transfer etmeye çalışması ve büyük ihtimalle bu transferin bitmesi. Falcao'nun gelişiyle beraber hem Forlan hem de Athletico Madrid Beşiktaş'ı istiyor olabilir.


Son olarak da Galatasaray. Galatasaray'da dün üç transfer birden gerçekleşti. Eboue, Engin Baytar ve Kader Keita. Keita ve Eboue ile ilgili düşüncelerimi 1-2 gün önce paylaşmıştım ama kısaca bir üzerinden geçeyim. Öncelikle Eboue'nin harika bir transfer olduğunu düşünüyorum. 3.5m euro bonservisle hem defansta hem de orta sahada ve kanatta oynayabilecek oldukça kaliteli bir oyuncu transfer edildi. Selçuk ve Muslera'yla beraber bana göre Galatasaray'ın yaptığı en iyi transfer. Aynı zamanda dinamizmi ve hızıyla da takıma fizik gücü ekleyecektir. Bir diğer Fildişi'li ise Abdul Kader Keita. Keita'nın kiralanarak takıma katılmasına transfer söylentisi çıktığından beri şüpheyle bakıyordum, çünkü Keita'nın Arda'nın yerine sol kanata alındığını düşünüyordum. Ancak böyle olmadığını görünce doğru bir hamle olarak yorumluyorum. Özellikle de kiralama bedeli verilmeyecek ve ya 1m euro gibi düşük bir miktar olacaksa. Şampiyonluğa oynayan bir takımın yedek kulübesi de güçlü olmalıdır. Keita transferi Galatasaray'a bunu kazandırmış oldu. Ve son olarak da Engin Baytar. Daha 2 gün önce kim alır bundan sonra bu adamı derken şak diye Galatasaray çıktı ve transfer etti. Öncelikle bu transfer tam bir kumar. Engin çünkü disiplinsizliğin saygısızlığın vücut bulmuş hali. Şenol Güneş bile adam edemedi şimdi Fatih Terim deneyecek. Kağıt üzerinde Engin'in kişiliğini düşünmediğimiz takdirde kesinlikle doğru bir transfer. Çünkü sol kanat ihtiyacı var ve geçen sene şampiyonluk kovalayan Trabzon'un Türk sol kanadını ucuza transfer ediyorsun. Ancak Engin'i düşündüğümüzde büyük soru işaretleri beliriyor. Daha sert de eleştirebilirim ancak Kazım'ın transferinden sonra çok sert eleştirmiştim şimdi haksızlık ettiğimi düşünüyorum. O yüzden biraz bekleyelim, izleyelim ondan sonra şartlar olgunlaşırsa hepimiz daha sert eleştiririz. Son olarak da yine yeniden tekrardan Didier Drogba ihtimali var diyorlar. Baros'un yüksek bir bonservisle bir Rus kulübüne satılıp Drogba'nın getirilmesi isteniyor diyorlar. Olur mu? Bilinmez.Olsun mu? Ah keşke.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder