24 Ağustos 2011 Çarşamba

Fenerbahçe'de performans yükseliyor


Şampiyon olduktan sonra Fenerbahçe yazın başından beri bütün şike soruşturmasının ve futbol gündeminin başrolüne oturdu. Gerek kendi yönetim kurulundan kişiler, gerekse futbolcuların soruşturma kapsamında yer alması doğal olarak takımın yeni sezona hazırlanma konsantrasyonunu düşürdü. Ancak en azından şimdilik Fenerbahçe’nin bir negatiflik (küme düşme, eksi puan) olmadan 9 Eylülde sezona başlayacağının kesinleşmesiyle, takım biraz daha futbola yoğunlaşabilmişe benziyor.

Hiç şüphe yok ki ister istemez bu (halen de daha bitmemiş olan) zorlu süreç Fenerbahçe’li oyuncuların aklını bulandırdı. Hatta özelleştirirsek bu belirsizlik havasından en çok etkilenenlerin başında Türk geldi. Çünkü ne kadar burada olmaktan memnun da olsalar yabancı oyuncular herhangi bir aksilik durumunda burada durmaz. Keza Lugano’nun ve Niang’ın hakkında spekülasyonlar çıktı, Emenike daha “topa vurmadan” kaçtı Rusya’ya gitti, Yobo’nun transferi gecikti.. Doğal olarak sarı lacivertliler için bu dönemde yabancı futbolcu transferi çok zorlaştı. Çünkü hiçbir kaliteli yabancı oyuncu daha küme düşüp düşmeyeceği belli olmamış bir takıma gelerek kariyerini zedelemek istemez. Bu durum da Fener’in kadrosunu güçlendirmesini engellemiş oldu. Ancak belki de bu dönem için bırakın kadroyu güçlendirmeyi, kadroyu olabildiğince koruması bile Fenerbahçe için büyük bir şans oldu.

Her ne kadar ilk hazırlık maçlarında da oyuncular kendilerini maçlara vermeye çalıştılarsa da, Milli maçta Fenerbahçe’li oyuncuların morallerinin ne kadar düşük olduğunu açıkça gördük. Palermo ve Werder Bremen ile oynanan hazırlık maçlarını izleyemediğim için ne yazık ki maçlarla ilgili detaylı yorum yapamayacağım ancak birkaç tespit yapmak için de izlemek çok şart değil.

Öncelikle hazırlık maçı olsun ve ya olmasın bütün maçları kazanmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Temel nedeni de “kazanma alışkanlığı”. Fenerbahçe’nin de 10 kişi kalmasına rağmen önce Palermo’yu 3-2 sonra da Werder Bremen’i 1-0 yenmesi oldukça önemli. Oyuncularının öz güveninin yükselmesi açısından da taktik teknik disiplinin oturması açısından da değerli galibiyetler. Bu maçlarda gol atan oyuncular ise beklenmedik isimler olmalarından dolayı dikkat çekiyor. Fenerbahçe’nin bu maçlardaki gollerini Serdar Kesimal, Baroni, Uğur Boral ve Özer Hurmacı kaydetti. Belli ki, Aykut Kocaman’ın bu sene için de en önemli hücum silahlarından biri kornerler ve yan toplar olacak.

Bu arada Uğur Boral’ın Fenerbahçe’ye büyük bir borcu olduğunu düşünüyorum. 2 sezondur sakatlıklar nedeniyle neredeyse top oynamayan Uğur’un bu yaz başı kontratı yenilendi. Artık sakatlanmamaya bakıp (tabi ki olabildiğince)Fenerbahçe’ye olan borcunu ödemesi gerekiyor. Çünkü Fener’in de iyi ve formda bir Uğur Boral’a rotasyonunun içinde ihtiyacı var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder