1 Ağustos 2011 Pazartesi

PSG Çıldırdı !



Katarlı zengin iş adamlarının futbol arenasındaki yeni oyuncağı belli oldu; Paris Saint Germain. Fransa’nın köklü kulüplerinden eski görkemli günlerini arayan PSG’nin şampiyonluk ve başarı özlemini yeni patronlarıyla dindirmesi çok uzak görünmüyor. Belki de içinde bulunduğumuz transfer döneminin an itibariyle en çılgın takımı PSG oldu.

Geçen sene elde edilen 4.lükten sonra sportif direktörlüğe Leonardo'yu getiren ve kadrosunu güçlendirmek için ardı ardına transferleri gerçekleştiren PSG’nin çok önemli transferlere imza attığını söyleyebiliriz. Öncelikle orta sahasına yaptığı iki önemli transferden başlayalım; Matuidi Blaise ve Mohamed Sissoko. Bu iki güçlü ve mücadeleci ön libero ile PSG orta sahasının dinamizm ve defansif olarak önemli bir güç elde ettiğini söyleyebiliriz. Ki bu noktada Fransa Ligi’nin savunma karakterli bir lig olduğunu vurgulamak gerekiyor. Bu yeni alınan iki ismin yanında Bodmer ve Chantome gibi iki orta saha oyuncusunun daha bulunması Paris’in bu bölgede sorun yaşamayacağını olarak gösteriyor.


Kaleci mevkiini ise emektar Gregory Coupet’nin emekliye ayrılmasından sonra Palermo’nun genç kalecisi Salvatore Sirigu’ya emanet ettiler. Çok fazla alıcı gözle izleme imkanım olmayan bu genç kalecinin İtalya milli takımında da Buffon’un yedeği olduğunu söylemek gerekiyor. Üstelik bu transferin bonservis bedelinin de 3.5 milyon euro olması da transferi daha da iyi kılan bir etken.

Guily’nin takımdan ayrılmasından sonra kanat bölgesine transfer yapmak isteyen PSG’nin bu bölgedeki tercihi Roma’dan Jeremy Menez oldu. Orta sahaya iki tane defansif karakterli oyuncu aldıktan sonra ön tarafı da teknik kapasitesi yüksek oyunculardan kurmak isteyen PSG’nin bu Menez hamlesinin önemli bir hamle olduğunu düşünüyorum. Ancak bu transferin riskli bir transfer olduğunu belirtmek gerekiyor. Futbol dünyasında kimi oyuncular vardır gençlikten itibaren çok şey vaat eder kendilerinden çok şey beklenir ancak bu beklentiyi karşılayamazlar. İşte Jeremy Menez bu tarz bir oyuncu. 2008 yılında Roma Monaco’dan 10 milyon euro bonservisle Menez’i transfer ettiğinde kendisine Samir Nasri ile beraber Fransız futbolunun geleceği olarak bakılıyordu. Ancak geçen seneler Menez’e pek yaramadı. Roma kendisinden sol açıkta, forvet arkasında ve sağ açıkta yararlanmak istediyse de beklenen verimi bir türlü alamadı. Burada şu noktanın da altını çizmek gerekir ki Menez Roma kariyeri boyunca Claudio Ranieri, Luciano Spaletti ve Vincenzo Montella’nın da içinde bulunduğu birkaç farklı teknik direktörle çalıştı. Yani burada performansı verememesinin suçunu Menez’de aramak gerekiyor. Ancak PSG kariyerinde şahsen daha başarılı olacağını düşünüyorum. PSG sol kanatta Nene, sağ kanatta Menez ile çok sağlam kanatlara sahip oldu. Bir de ortaya yaratıcı ve esas yükü çekecek bir oyuncu gerekiyordu. Ne Pastore mi?!


Evet, PSG’nin esas bombası geçtiğimiz günlerde belli oldu, bir başka Palermolu Javier Pastore. PSG’nin bu genç Arjantinli süper yıldız adayı için ödediği bonservis miktarı ise dudak uçuklatacak cinsten; 43 milyon euro. Bu da demek oluyor ki yine kendilerinin sahip olduğu Fransa ligi transfer rekorunu (30-35 milyon euro ile Anelka) geliştirmiş oldular. Peki, Pastore Fransız liginde başarılı olur mu? Bence evet çok başarılı olur. Özellikle orta sahası dinamik kanatları sağlam forveti bitirici bir PSG’de başarılı olmaması için hiçbir sebep yok. Tahminimce teknik direktör Antoine Kombouare’nin yeni sistemi 4-2-3-1 olacaktır. Yapılan transferler de bu sistemi çağırıştırıyor. Tabi ki PSG’nin forvet hattına yaptığı Kevin Gameiro hamlesini atlamak da olmaz. 11 milyon euro karşılığında Lorient’den gelen geçtiğimiz sezonun gol kralı PSG’nin zaten güçlü olan santrafor bölgesine daha da güç katmış oldu. Hoarau ve Mevlüt gibi iki önemli forvet oyuncusu varken Gameiro’nun da gelmesi bu bölgede işleri baya kızıştıracak. Belki de 4-2-3-1 sisteminin en çok zorlanacağı bölge o tek santrafor oyuncusunu seçmek olacak. Belki de bu nedenle başka bir sistemle oynanacak.

Bu kadar transferden sonra PSG’nin bu sene için hedeflerinin ligde ve Uefa Avrupa Liginde şampiyonluk olması gerekir. Bu yapabilecek kadroları var mı? Ligde şampiyonluk için evet, ancak Avrupa Ligi için çıkacak rakipler önem taşıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder