8 Ağustos 2011 Pazartesi

Romelu Lukaku Chelsea’de


Evet, uzun zamandır beklenilen konuşulan transfer sonunda gerçekleşti. Anderlecht’in genç yıldızı Romelu Lukaku Chelsea’ye transfer oldu. 1993 doğumlu gol makinesi haftaya Londra’da sağlık testinden geçtikten sonra Chelsea’ye imza atarak transferini tamamlayacak. Yeni Drogba olarak lanse edilen genç yıldızın bonservis bedelinin 22 milyon euro olacağı konuşuluyor. İlk bakışta maliyet biraz yüksek görünse de bence Chelsea gibi zengin bir kulüp için yapılması normal bir yatırım. Kaliteli genç oyunculara yapılan yatırımların zaman içinde ne kadar doğru işler olduğunu bir çok kez gördük.

Lukaku için fiziksel olarak ‘standart bir futbolcunun’ 2 katı boyutlarında diyebiliriz. 1.91 boyunda ve tahmin ediyorum ki eni de bir o kadar vardır. Özellikle omuz genişliğinin çok olması Lukaku’ya ikili mücadelelerde çok avantaj sağlıyor. Özellikle Anderlecht alt yapısında attığı gollerle istatistikleri alt üst eden Lukaku profesyonelliğe adım attığı 2009/2010 sezonunda da Belçika 1. Liginde gol kralı oldu. Çoğu kişi (ben de dahil) aşağı yukarı 2008’den beri bilgisayar oyunlarından Lukaku’yu tanıyor. Çünkü o yıllardan itibaren fm’de geleceğin en büyük forvetlerinden biri olarak gösteriliyor. Tabi ki 1-2 yıl sonra bu tarz oyuncuları canlı olarak izlemek de keyifli oluyor.

Lukaku’yla ilgili bence şu anki soru işareti çok iyi geçirdiği 2009 sezonundan sonra daha da fazla forma şansı bulduğu 2010 sezonunu yetersiz geçirmesi. Ancak bu kadar genç bir oyuncunun da ilk sezonunda gol kralı olup bir sonraki sezonu biraz daha zayıf geçirmesini de çok fazla eleştirmemek lazım. İster istemez bu kadar genç yaşta insan şımarabiliyor. Şimdi ise önünde yepyeni bir macera ve mücadele olacak ve kendisi de muhtemelen elinden gelenin en iyisini yapıp daha da ileriye gitmesi gerektiğinin farkındadır. Çünkü şu an için önünde Fernando Torres, Didier Drogba ve Nicolas Anelka gibi üç çok önemli ve parlak isim var. Ancak Lukaku’nun gelişinden sonra Nicolas Anelka’yla yolların ayrılmasını bekliyorum. Keza kendisini Paris Saint Germain’in istediğine yönelik haberler vardı. Böyle bir transfer gerçekleşirse Anelka’yı muhtemelen Lukaku civarı bir bonservise satacaklardır ve iyi bir iş yapmış olacaklar.


Drogba’ya benzetilmesinin sebebi de oyun stili ve görünüşüyle alakalı. İki oyuncu da direkt olarak fiziğiyle oynayan devasa arkadaşlar. Bu nedenle de Lukaku’nun Drogba’nın yanına gitmesi kendi oyununu geliştirmesi açısından büyük şans.

Bu Türkiye'yi ilgilendiren noktası da Bursaspor'un eşleştiği Anderlecht'in güç kaybetmesi oldu. Yine de benim gözümde Anderlecht turu geçmek için bir adım önde ama bu gelişme Bursaspor'un şansını da arttırmış oldu.

İşin bir de ilginç kısmı var. Belçika’da ‘de School von Lukaku’ adıyla Lukaku’nun gelişimini hayatını anlatan bir reality show-belgesel çekilmiş. Bu serinin bir bölümünde Lukaku’nun Stanford Bridge’e ilk gelişi gösteriliyor. 2010 yılında ilk kez bu stada gelen Lukaku’nun çok duygulandığı ve ettiği sözler gösteriliyor. Dediklerinin bir kısmı şöyle; “Hayatımda eğer ki bir gün ağlarsam, burada oynadığım gün ağlayacağım.” , “Burada oynamayı hayal etmiyorum, bir gün burada oynayacağımı biliyorum.” , “Chelsea’yi çok seviyorum.” Görüldüğü üzere arkadaşımızın biraz arabesk bir kalbi var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder