16 Ağustos 2011 Salı

Gurbetçilerimizin senesi mi?


Transfer döneminin başında yurt dışında futbol hayatını sürdüren kaliteli gurbetçilerimizin bir bir önemli takımlara transfer olduğu haberini aldık. Kimdi bunlar? Ömer Toprak, Gökhan Töre, Mehmet Ekici, İlkay Gündoğan ve Tunay Torun. Bu oyunculardan bir ve ya birkaçının kesinlikle geçen sene Türk takımlarına kazandırılması gerekirdi. Aynı Gaziantep’in Cenk Tosun gibi bir oyuncuyu 500 bin euro’ya alması gibi. Öncelikle bu oyuncuların takımlarında parlamasını beklerseniz, o oyuncuyu bir daha kolay kolay alamazsınız. Potansiyel gösteren kalitesini belli eden oyuncuları parlamadan önce bulup getirmeyi becerebilsek, takımlarımız çok önemli güç kazanır. Ayrı ayrı kısaca bu oyunculara bir göz atalım.

Bu oyuncularda n özellikle Tunay Torun’un kaçmasına çok üzüldüm. 90 doğumlu genç oyuncu bu transfer döneminde “bonservissiz” olarak Hamburg’dan Hertha Berlin’in yolunu tuttu. Hücum bölgesinin her alanında oynayabilen Tunay Türk rotasyonunda sıkıntı yaşayan takımlarımız için güzel bir alternatif olurdu. Hertha Berlin’de ilk iki hafta da ilk 11’de sahaya çıktı ve ikinci maçında bir de gol attı. Tamam, Tunay belki bir Quaresma olmayacak ancak iyi ve efektif bir oyuncu olma yolunda ilerliyor.


Diğer isimleri Türkiye’ye getirmek kabul ediyorum ki biraz daha zor. Örneğin İlkay Gündoğan, geçen sezon Nürnberg’de gösterdiği performanstan sonra birçok Bundesliga ekibinin gözüne girmeyi başardı. Böyle bir durumda oyuncunun Türkiye’yi seçmesi oldukça düşük bir ihtimal oluyor. Keza kendisi de 4m euro bonservisle Dortmund’un yolunu tuttu. Yeni Nuri Şahin olabilecek mi merak konusu. Ancak hücum yeteneklerinin ve oyun görüşünün Nuri’nin 1-2 sene önceki halini andırdığını da söyleyebiliriz.

Kendimizi kandırmayalım ki Avrupa ülkelerinde şu an Türk futboluna pek de çekici bir gözle bakılmıyor. Gelen oyuncuların birçoğunun bir numaralı amacının para kazanmak olduğunu da zaten biliyoruz. O yüzden tekrar başa dönüyoruz, bu oyuncuları ancak parlamadan önce getirebiliriz ve ya Katar usulü 1 alırken 2 teklif ederek. Örneğin; Mehmet Ekici’yle Türk kulüplerinin birçoğunun ilgilendiği söylendi. Ancak kendisi muhtemelen burada alabileceğinden çok daha düşük bir ücrete Werder Bremen’e geçti. Aslında bu transferlerin önünü açanın da bir bakıma Mourinho olduğunu düşünüyorum. Nuri-Hamit-Mesut üçlüsünü transfer ederek Avrupa’da Türk futbolcularının repütasyonunu yükseltti. Özellikle de Mesut’un büyük bir yıldıza dönüşmesi bunları tetikleyen etkenlerin başında geliyor. Şimdi de Werder Bremen Ekici’yle yeni Mesut’unu, Dortmund da İlkay ile yeni Nuri’sini yaratmaya çalışıyor diyebiliriz.

Ömer Toprak ise aslında stratejik olarak en büyük kayıp diyebiliriz. Çünkü Türk futbolunun en büyük sıkıntısı savunma hattında. Ne kulüp bazında ne milli takım bazında savunma yapmayı beceremiyoruz. Ömer ise Bundesliga altyapısını almış genç ve kaliteli bir stoper. Taktiksel olarak iyi bir altyapı eğitimi almış olmak bir defans oyuncusu için çok önemli. Bizim savunmacılarımızın da en büyük eksiği o. Sanki halısahada savunma yapıyormuş gibi oynuyor birçoğu. Örneğin başarılı bir şekilde ofsayt taktiği uygulayan bir Türk takımı hatırlıyor musunuz yakın gelecekte? Ben hep ofsayt taktiği deneyen ve adamını kaçıran sonra da ona yetişmeye çalışan dili dışarıda defans oyuncuları hatırlıyorum. Ömer’in milli takıma kazandırılması da çok gerekli bir hamle şu an için. Gerçi geçtiğimiz sezonlarda Ömer’in sakatlıkla ilgili sorunlar yaşadığını hatırlıyorum, umarım daha çok sakatlık sıkıntısı çekmez.

Gökhan Töre ise bu oyuncular arasında şimdiye kadar en az parlamış olanı. Yıllardır ismini duyduğumuz, aşina olduğumuz ama izleme şansı bulamadığımız bir oyuncu Gökhan. Chelsea altyapısından çıktığını ve belli bir kaliteye sahip olduğunu biliyoruz, milli takımda da oynadığı kısa sürede efektif futbolunu tanıttı bize. 1992 doğumlu genç oyuncu 1.3m euro bedeliyle Hamburg’a transfer oldu ve şu anda orada ilk defa düzenli olarak forma giyiyor. Teknik direktörünün kendisi ile ilgili yorumu ise şu; “Gökhan bir Türk ve bir kızıl kafa, sizce de bu özel olduğunu göstermiyor mu?” Demek ki Gökhan’ın üzerinde durulacak.


Bu sene başında bizleri mutlu edecek bir durum, bu oyuncuların hepsinin transfer olduğu takımlarda ilk 11 oyuncusu olarak değerlendiriliyor olması. Artık Türk takımları için büyük ihtimalle bu oyuncuların trenleri kaçtı. Artık bu oyuncuların gelişmelerini takip ederek keyfimize bakmak düşüyor bize. Tabi ki 1-2 sene içinde yüksek bonservis bedelleriyle büyük takımlarımız bu oyuncuları transfer etmeye karar vermezse.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder