13 Ağustos 2011 Cumartesi

Premier League başlıyor!


Eveet, Avrupa’da ardı ardına ligler başlarken sıra Premier League’de. Bugün saat 5 itibariyle başlayacak olan maçlarla beraber İngiltere’de de futbola start verilecek. Peki İngiltere kulüplerinde şu an itibariyle durumlar nasıl? Hangi takımdan nasıl performans bekleyebiliriz?

Öncelikle bu sezon için de ligin favorisi kesinlikle Manchester United. Klişe tabirle Alex Ferguson’ın gerçekten makine gibi oynayan bir ekip. Her sene kim gitse kim gelse de bir şekilde belli standardın üzerinde futbol oynamayı başarıyorlar. Ki bunun en büyük örneği de aynı transfer döneminde hem Cristiano Ronaldo’yu hem de Tevez’i sattıkları sezondan yalnızca bir sene sonra tekrardan şampiyon olmaları. Kulüp yeni sezona hazır olduğunu Charity Cup’ta 2-0 geriden gelip Manchester City’i 3-2 yenerek gösterdi. Dünyanın belki de en iyi savunma yapan 2-3 takımından biri olan Manchester’ın bu sene kalesini genç kaleci eski Athletico Madrid’li David de Gea koruyacak. Kaliteli bir kaleci olduğu kesin, ancak Edwin Van der Saar gibi bir efsaneden sonra Manu kalesine geçmek üzerinde bir baskı oluşturacaktır. Eğer Wesley Sneijder de ilerleyen günlerde United kadrosuna katılırsa o da büyük güç ve yaratıcılık katacaktır.

Ligin plase takımı ise tabi ki Andre Villas Boas’ı takımın başına getiren Chelsea. Chelsea’yi hazırlık maçlarında izleme fırsatı bulamadım ama tabi ki Villas Boas hamlesi çok önemli bir hamle. Bu genç yaşında Porto’da kazandığı başarılarla bütün herkesin saygısını kazanmış bir isim. Chelsea’de de bir şekilde ManU’nun tökezlemesi halinde daha ilk senesinde şampiyonluğa ulaşması sürpriz olmaz. Maviler’in bu seneki en önemli transferi de Anderlecht’in genç yıldızı Romelu Lukaku oldu. Çoğu maçta bence ilk 11’de başlamayacaktır ama Chelsea’ye vereceği katkıyı merakla bekliyoruz.

Ligin ne olacağı belli olmayan takımı ise, Arsenal. Fabregas ve Samir Nasri gibi iki büyük yıldızını kaybetmenin arifesindeler ve bana göre ikisinin de yeri şu anki Arsenal kadrosunda dolmaz. Bana kalırsa Tottenham’ın City’nin Liverpool’un da kafaya oynamaya çalışacağı ligde Arsenal’in işi bu sene için oldukça zor. Gervinho hücum bölgesine çok iyi bir takviye ama şu an için ne kadar yeter çok da kestiremiyorum. Arsene Wenger'in de yıllar sonra tartışılmaya başlanması Arsenal'in içinde bulunduğu krizi tescilliyor.


Liverpool ise geçen seneyle kıyaslanırsa bu senenin sürpriz takımı olmaya aday. Belki Chelsea ve Manu’nun olduğu yerde şampiyon olamazlar ama üst sıralara son haftalara kadar mücadele edeceklerdir. Ama bunun tek bir şartı var. O da Liverpool’un orta sahaya yaptığı takviyelerin tutması. Jordan Henderson ve Stewart Downing transferleri tutarsa, Liverpool dirençli ve güçlü orta sahasıyla topu rakip yarı sahaya yıkabilecek. Bu da işlerini çok rahatlatacak. Çünkü forvet hattında pek sorunları yok. Geçtiğimiz sezon arasında takıma katılan Andy Carroll ve Luis Suarez işi götürecektir. Tabi ki yanlarında Dirk Kuyt gibi bir yardımcı da olacak. Liverpool’un savunması da çok fazla güven vermiyor ama eğer ki orta sahayı toplamayı başarabilirse savunma zaafları da fazla göze batmayacaktır. Çünkü onlara eskisi kadar iş düşmeyecektir.

Manchester City ile ilgili uzuncana bir yazı yazdığım için tekrardan burada uzun uzun anlatmaktansa kilit birkaç şeyini söyleyip geçmek istiyorum. İlk başta top Mancini’nin elinde çünkü elinde muhteşem bir kadro var. Sneijder tarzı bir de yaratıcı orta saha oyuncusu gelirse takıma daha da muhteşem olur. Bu kadronun doğru bir yönetimle ligde de şampiyonlar liginde de en az ilk 4’e girmesi gerekir. Ama Mancini bunu başarabilir mi? Şüphelerim var.

Geçen sezon izlemekten en çok keyif aldığım takımlardan biri Tottenham Hotspur’du. Bu sene de Modric, Bale ve Lennon gibi yıldızlarını satmayarak takımlarını korumayı başardılar. Yine güzel futbol oynayarak iyi yerlere gelmeye çalışacaklar. Belki 1-2 önemli takviyeyle uzaktan şampiyonluk adayı da olabilirlerdi. Ancak şu an için amaçları ilk 4’e girip şampiyonlar ligine gitmek olmalı.

Şu an için orta sıra takımların arasından büyük sürpriz yapabilecek bir takım görmüyorum. Yine çoğu orta sıra takımı kendilerini bildiğimiz ve tanıdığımız gibi oynayacaklardır. Bu takımların içinden ise kalbur üstü olanlar yine Everton, Aston Villa, Newcastle ve Fulham. Diğer takımlarla ilgili şimdilik bir fikrim yok.

Premier League bakalım bu sene ne gibi heyecanları beraberinde getirecek. Tuncay Şanlı’nın da geri döndüğü İngiltere’de Bolton formasıyla neler yapacağı da ayrı bir merak konusu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder