9 Ağustos 2011 Salı
Millilerimiz Avrupa Şampiyonasına Hazırlanıyor
Futbol olarak son yıllarda yüzümüz gülmüyor, ancak diğer yandan düzenli ve istikrarlı bir şekilde kendini geliştiren güçlü bir takımımız var. 2009’da Avrupa Şampiyonasında 8. olduktan sonra 2010’da Dünya Şampiyonasında 2. olan Basketbol takımımız. Geçen sene evimizde düzenlediğimiz turnuvanın tadı damağımızda kalmışken bu yaz tekrardan Avrupa Şampiyonası heyecanını yaşacağız. Artık kendine daha çok güvenen, birlikte oynamaya alışmış, iyiden iyiye kendini kanıtlamış bir takımız. Bu turnuvada da amacımız tabi ki en azından yarı final olmalı. Millilerimiz dün Avrupa Şampiyonasına hazırlık amaçlı İzmir’e gitti ve burada sırasıyla Ukrayna, Almanya ve Sırbistan ile karşılaşacak.
Bu sene de geçen turnuvada yaptığımız gibi mükemmel savunma yapıp rakiplerimizi düşük skorlarla tutmamız önceliğimiz olacaktır. Takımımızın kaptanı ve lideri Hidayet bu turnuvada da bildiğimiz Hidayet gibi oynarsa bize yine çok büyük güç katacaktır. Diğer bir kilit oyuncumuz Kerem Tunçeri ise artık olgunlaşmış oyunu ve gerektiği yerlerde kullandığı doğru insiyatiflerle takımımızı yöneten oyuncu olacaktır. Tabi ki bu iki oyuncunun yanına 1. Skorerimiz Ersan İlyasova’yla, en iyi savunmacımız Ömer Onan’ı eklememek haksızlık olur. Gerçi son şampiyonadaki başarımızın esas sırrı her oyuncunun görevini tam anlamıyla yerine getirmesi sayesinde oldu. Yani bizi başarıya götüren bireyler değil, takım oyunuydu.
Bu dönemde en büyük şanssızlığımız Kerem Gönlüm’ün hazırlık döneminde sakatlanması oldu. Çünkü Kerem’in benchten gelerek yaptığı katkı bizim için çok önemli bir unsur. Kendisini tarz olarak benzettiğim ve Ümit Milli takımla beraber muazzam bir turnuva geçiren Furkan Aldemir’in Kerem’in yokluğunu olabildiğince doldurması gerekiyor. Apandisit ameliyatı olan Sinan Güler’i de yetişememesi durumunda çok arayabiliriz. Ancak kendi yaptığı açıklamasında ekstra idmanlar yaparak bir an önce kondisyonunu en yüksek seviyeye getirmeye çalıştığını öğrenmek umut verici. Ömer Aşık’ın durumu da bizim için çok ama çok önemli. Ömer sakatlığı nedeniyle İzmir'deki Spor Toto World Cup 10 turnuvasında yer alamayacak. Umuyorum ki şampiyonaya kadar tam hazır hale gelebilir. Bir diğer uzunumuz Semih Erden’in de durumu belirsizliğini koruyor. Yetişip yetişemeyeceğini ilerleyen günlerde göreceğiz. Olur da yetişemezse elimizde kalan uzun oyuncular; Oğuz Savaş, Enes Kanter, Furkan Aldemir, Ersan İlyasova, Ömer Aşık (muhtemelen) olacak.
Milli takımımızın aday kadrosunda genç ve yeni yüzler var. Bu isimlerden Furkan Aldemir, Enes Kanter ve Emir Preldzic’in takımımıza çok faydası olacağını düşünüyorum. Aday kadroda bulunan Duşan Cantekin ve İzzet Türkyılmaz’ın ve Doğuş Balbay’ın ise hazırlık maçlarında şans bulacağını fakat bu şampiyona için 12 kişilik kadroda yer almasının zor olduğunu düşünüyorum. Ancak bu genç oyuncular için milli takım atmosferinde bulunmak A takımla beraber antrenman yapmak bile önemli bir tecrübe. Özellikle Emir Preldzic gibi çok yönlü ve üst düzey bir oyuncunun takımımıza katılması bizim için önemli olacaktır. Uzun boyunun avantajını oyun görüşü ve pas kabiliyetiyle birleştiren Emir’in yedekten gelip bir çok maçta önemli katkı vereceğini düşünüyorum. Nba’in yeni yıldız adaylarından olan Enes Kanter’in ise nasıl oynayacağı benim açımdan merak konusu. Enes’e son iki sezonu üst düzey basketbol oynamadan geçirmesine rağmen sakatlıklardan dolayı uzun sıkıntısı çektiğimiz şu dönemde ihtiyacımız olacaktır. Onun nasıl katkı vereceğini de merakla bekliyorum. Furkan ise belki takımımız içinde fiziksel olarak en hazır durumdaki oyuncumuz. Ümit Milli takımda geçirdiği mükemmel turnuvadan sonra öz güveninin de yüksek olması Kerem Gönlüm’ün sakatlığında çok önemli olacaktır.
Umuyorum ki son Dünya Şampiyonasındaki başarımız oyuncularımız üzerinde baskı yaratmaz. Çünkü millet olarak çok çabuk havaya girebilen ve büyük başarılardan sonra tepe taklak olabilen bir yapımız var. Bu şampiyona bu açıdan da bizim için bir test olacak. Geçen seneki başarımızın tesadüfi olmadığını ilk başta kendimize kanıtlamamız lazım. Artık başarıları yakalayıp düşüşe geçen bir spor kültüründen başarıları sistemli bir şekilde yakalayıp devam ettirebilen bir spor kültürüne geçmemiz gerekiyor. Bunu sağlamak için ise amacımız yeni gelen oyuncularımızı genç yaşlardan itibaren takıma adapte edip, yerine geldikleri oyuncuları aratmamasını sağlamak olmalıdır. Şu anki durumda da bunun yapılmaya çalışıldığını görebiliyoruz.
Bu kamp ve hazırlık dönemlerinde görünen o ki en büyük problemimiz sakatlıklar olacak. Umuyorum kaptanımız Hidayet’in ntvspor’a verdiği röportajda dediği gibi “fire vermeyiz” ve dinç, hazır bir şekilde Litvanya’nın yolunu tutarız. Ondan sonra bize turnuvanın keyfini yaşamak kalıyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder