30 Ağustos 2011 Salı

Avrupa Basketbol Şampiyonası başlıyor!


Merakla beklediğimiz turnuva sonunda yarın başlıyor. Takımımızı aşağı yukarı 1 aydır izliyoruz, yorum yapıyoruz. Artık bütün bu hazırlık döneminin bir noktaya varıp varmadığını görme zamanımız geldi. Öncelikle tabi ki son dünya 2.si apoletiyle geldiğimiz için bu turnuvada hedeflerimiz büyük. Ancak unutmayalım ve gaza gelmeyelim ki bu takım da sürekli olarak final oynayabilecek düzeyde değil. Bu turnuvada da hedefimiz yarı final olmalı. Amaç yarı final olmalı ama alt düzey olarak da çeyrek finali görmeliyiz. Çeyrek finalde elenirsek çok fazla üzülmem ama çeyrek finalin altı net başarısızlık olacak.Grubumuzu kısaca hatırlatalım;

İspanya, Polonya, Türkiye, Portekiz, Litvanya, Büyük Britanya.

Tabi ki bizim grubun da turnuvanın da en büyük favorisi İspanya. Ibaka’yı Marc ve Pau Gasol’ü dahil ettiği kadrosuyla korku salan bir takım. Normal olanı Litvanya ile 2. lik için çekişmemiz olacak. Litvanya da bildiğimiz ve alıştığımız oyun karakterini yine ortaya koyacaktır. Millilerimizin şu anki görüntüsünün Litvanya’ya karşı işinin çok zor olduğunu düşünüyorum. Bu kadar kötü hücum ederken belli standardın üzerindeki takımlara karşı skor üretmek çok zor olacak. Litvanya’da şahsen benim özellikle dikkat edeceğim oyuncular takımın genç yıldızları olacak. Valanciunas, Motiejunas ve Gecevicius. Valanciunas’ın nba draftında bu sene 5. sıradan, Motiejunas’ın 20. sıradan seçildiğini de hatırlatalım.

Turnuvanın diğer ağır toplarında ise kesinlikle Fransa, Sırbistan ve Yunanistan başı çekiyor. Eh, bu takımlar da zaten hepimizin aşina olduğu, neredeyse her sene o ya da bu şekilde oynadığımız takımlar. Tony Parker ve Joakim Noah’lı Fransa, Teodosiç’li Sırbistan ve Spanoulis’li Yunanistan da İspanya ile beraber şampiyonluğun önemli adayları. Özellikle yıllardır çok atlet ama bir o kadar savruk olan Fransız takımını bu sene çok merak ediyorum. Parker’ın dümene geçtiği nba oyuncularıyla süslü bir Fransa’yı izlemek çok keyif verebilir. Bu takımın başarısının tek bir kıstası olacak, o da Parker’ın takımı ne kadar iyi yöneteceği. Sırbistan ise yine Teodosiç önderliğinde yetenekli uzun ve kısaların harmanıyla başarılı olmaya çalışacak. Fransa’nın aksine Sırbistan’ın yıldızları Avrupa basketbolunun öne çıkan isimlerinden oluşuyor. Teodosiç, Savanoviç, Velickoviç, Macvan, Tepic hepsi önemli ve başarılı “Avrupa basketbolcuları”. Yunanistan’da da durum farklı değil. Geçtiğimiz senelerde alıştığımız Yunan takımı bu turnuvada da yoluna devam edecek.

Turnuvanın sürpriz yapabilecek takımın ise bence İtalya. Gayet iyi bir hazırlık dönemi geçiren İtalya turnuvaya hazır geliyor. Kadrosunda NBA’de oynayan Belinelli, Gallinari ve Bargniani’yi de barındıran İtalya; beklenmedik maçlarda beklenmedik sürprizler yaşatabilir. Gösterecekleri performansı merakla bekliyorum.

Konusu açılmadığı için yukarıda bahsedemedim ama Rusya’yı da es geçmemek lazım. Takıma katılan Kirilenko’nun süper katkı vereceğini düşünüyorum. Kirilenko ile birlikte bir sınıf yukarıya çıkan bir takım Rusya. Ponkrashov, Khryapa ve Mozgov da Kirilenko’yu destekleyen diğer önemli parçalar olacak. Rusya büyük ihtimal D grubunu lider olarak bitirecek ve çeyrek finale kalacaktır. Ondan sonrası ise çok çekişmeli maçlara gebe.

Aşağı yukarı 2 hafta sürecek olan basketbol heyecanımız yarın başlıyor. Umudumuz millilerimizin hazırlık döneminden çok daha üstün bir performans sergilemesi ve geçen sene yaşattığı mutluluğu tekrar yaşatması yönünde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder