28 Ağustos 2011 Pazar
Tarihi hezimet: Manchester 8 – 2 Arsenal
Maç hakkında, saha içinde olanlarla ilgili olarak çok detaylı yorum yapmaya gerek olduğunu düşünmüyorum. Arsenal’in zaten iyi yolda olmadığını, onlar adına işlerin iyi gitmediğini görebiliyorduk. Aksine Manchester ise haftalardır çatır çatır top oynuyordu. Bu ikilinin karşılaşması Arsenal adına acılı oldu.
Manchester’ın kazanması zaten banko gibi bir şeydi ama 8-2 mi?! Yok artık. Ayıp olmazsa “oha” demek istiyorum. Öncelikle iyi taraftan başlayalım. Manchester United tabiri caizse “taş gibi” bir takım. Kim giderse gitsin kim gelirse gelsin adamlar neredeyse her sene çok iyi futbol oynuyor. Bu sene de makine gibiler. Kim nerede ne zaman ne yapacak sanki her şey daha önceden belliymiş gibi oynuyorlar. Kim ayağına topu alırsa alsın önündeki oyuncunun ne yapacağını biliyor. (Bu Nani için geçerli olmayabilir, malum bazen ne yapacağını kimse tahmin edemiyor.) Zaten bu muhteşem sistemleri sayesinde her sene olduğu gibi bu sene de şampiyonluğun en büyük adayı Manchester.
Tek tek atılan golleri, yapılan hataları irdelemeye gerek yok. Malum bu işe girmeye çalışsak içinden çıkamayız ama şöyle de bir şey var ki Ashley Young’ın attığı iki gol de muazzamdı. Özellikle de ilk golü ayırmak lazım. Zaten Manchester’a geldiğinden beri iyi top oynayan Ashley Young’ın bu maçla beraber patladığını söyleyebiliriz. Oyuncuları birbirlerinden ayırarak yorum yapmak da istemiyorum çünkü hepsi beraber süper bir şey ortaya çıkarıyorlar.
Arsenal için ise üzülüyorum. Fabregas ve Samir Nasri gibi takımının en iyi iki oyuncusu gitmek istiyorken (hatta gidecekleri belliyken) bu oyuncular için 2’şer tane alternatif ayarlamamak bence ihanettir. Tamam, Mata’nın transferi için uğraşıldı ama Mata’nın yedeği kimdi? Böyle bir kriz anında her transfer hedefinin 1-2 tane alternatifi olması lazım. Biri olmazsa diğer alternatifin hemen bitirilmesi lazım. Bu durumun genç oyuncuları oynatmakla da ilgisi olmadığını bugün net bir şekilde gördük. ManU da genç oyuncuları kullanıyor ancak bu şekilde değil.
Kesinlikle Arsene Wenger’in hakkını yemek istemem. 15 yıldır Arsenal’e çok şey kattı. Ancak bence bu maçtan sonra istifasını sunması gerekir. Arsenal yönetimi kabul eder ve ya etmez fakat en büyük rakiplerinizden birinden 8 gol yiyorsanız, bu rezilliktir. İstifa’sı kabul edilmezse de güvenoyu almış olur ve takımını düzlüğe çıkartmanın yollarını arar. Fabregas’ın gidişinden beri belli olan tek bir şey var; bu takımın bir lidere ihtiyacı var. Bu takım Fabregas gittiğinden beri orta sahada hiçbir şey üretemiyor. Şimdi Nasri de gittikten sonra durum Premier League’de tepelere oynamak isteyen bir takım için hiç iç açıcı değil. Kesinlikle birkaç hafta sonra Arsenal şimdi oynadığından daha iyi bir seviyeye gelecektir. Ancak bu eldeki kadroyla ne seviyeye kadar çıkabilir meçhul. Transfer döneminin son haftasına girdik, bu saatten sonra hangi fark yaratabilecek oyuncuyu ikna edebilecekler izleyeceğiz.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder